Hare ile Başlayan Kelimeler

HARE ile başlayan 23 kelime bulunuyor. Başında HARE olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hare kelimesinin anlamı nedir? Hare ile biten kelimeler. İçinde hare olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

HAREKETLENDİRME22

13 Harfli Kelimeler

HAREKETSİZLİK21, HAREKETLENMEK18

12 Harfli Kelimeler

HAREKETLENME17, HAREKETLİLİK16

11 Harfli Kelimeler

HAREKELEMEK16

10 Harfli Kelimeler

HAREKETSİZ18, HAREKELEME15, HARELENMEK15

9 Harfli Kelimeler

HAREKESİZ17, HARELENME14, HAREKETLİ13

8 Harfli Kelimeler

HAREMEYN15, HAREMLİK13, HAREKELİ12

7 Harfli Kelimeler

HARESİZ15, HAREKAT11, HAREKET11

6 Harfli Kelimeler

HAREKE10, HARE10, HARE10

5 Harfli Kelimeler

HAREM10

4 Harfli Kelimeler

HARE8

HARE (Kelime Kökeni: Farsça ḫāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır

    Uskumrunun hareleri daha sık, gözleri küçük oysa kolyozun hem hareleri daha taraklı hem gözleri daha patlak. - Oktay Rifat

  • Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş
  • Yeni yapılan duvarların arasına harçla birlikte doldurulan taş parçaları

HAREKE (Kelime Kökeni: Arapça ḥareke)

[isim]

  • Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hareke koymak

HAREKİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥarekī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel

HARELİ

[sıfat]

  • Haresi olan

    Elinde şampanya bardağı, dişlerinin arasında bir sap karanfil, hareli gözleri süzgün. - Attila İlhan

HAREM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarem)

[isim]

[tarih]

  • Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı

    Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı. - Falih Rıfkı Atay

  • Bu bölümde oturan kadınların hepsi

[eskimiş]

  • Karı, eş

    Gelen doktormuş, bizim doktor Hüsnü Bey. Haremim hastalanmış da. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: harem ağası, harem kâhyası, harem selamlık

HAREKÂT (Kelime Kökeni: Arapça ḥarekāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Davranışlar, işler

[askerlik]

  • Belli bir amaç gözetilerek bir askerî birliğe yaptırılan manevra, çarpışma, çevirme, kovalama vb. işler

    İzmir harekâtı on beş gün içinde amacına ulaştı.

Birleşik Kelimeler: amfibi harekât, çıkarma harekâtı

HAREKET (Kelime Kökeni: Arapça ḥareket)

[isim]

[fizik]

  • Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
  • Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma

    Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. - Refik Halit Karay

  • Davranış, tutum

    Sakin, dürüst, kıyafeti ve hareketleriyle hiçbir ayrılık göstermeyen bir adamdır. - Halide Edip Adıvar

  • Yola çıkma

    Hareketimiz iki gün ertelendi.

  • Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım

    Türkçülük hareketi. Dilde özleşme hareketi.

[coğrafya]

  • Deprem

    Ben diyor, hareket olurken Eminönü'nde idim. - Memduh Şevket Esendal

  • Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri

    Hareket cetveli. Hareket memuru.

[felsefe]

  • Devinim

[müzik]

  • Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi

[spor]

  • Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harekete geçirmek (veya getirmek)
  • harekete geçmek
  • hareket etmek

Birleşik Kelimeler: hareket dairesi, hareket hastalığı, hareket noktası, hattıhareket, yavaşlatılmış hareket, kadın hareketi, pergel hareketi

HAREKELİ

[sıfat]

  • Hareke konulmuş

HAREKETLİ

[sıfat]

  • Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize
  • Canlı, kıpırdak

    Ben olsam daha hareketli birini seçerdim ama zevkine saygı gösteriyorum. - İhsan Oktay Anar

HAREMLİK

[isim]

  • Karılık, eşlik

HARELENME

[isim]

  • Harelenmek işi

HAREKELEME

[isim]

  • Harekelemek işi

HARELENMEK

[nesnesiz]

  • Kımıldadıkça üzerinde parlak çizgiler görünmek, dalgalanmak, menevişlenmek

    Şimdi kızarıyor, şimdi bozarıyor, renk renk hareleniyordu. - Halikarnas Balıkçısı

HAREMEYN (Kelime Kökeni: Arapça ḥaremeyn)

[isim]

  • Müslümanlarca kutsal sayılan Mekke ve Medine şehirleri

HARESİZ

[sıfat]

  • Haresi olmayan