HAPŞIRMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
HAPŞIRMAK harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli HAPŞIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AHŞAP16,
KARMA
- Karmak işi
-
Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit
Karma futbol takımı.
Birleşik Kelimeler: karma aşı, karma eğitim, karma ekonomi, karmakarış, karmakarışık, karma okul, karma sergi, karma tamlama, karma tren
MARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca marca)
- Resim veya harfle yapılan işaret
- Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
- Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret
- Tanınmış ürün, saygın kişi vb
Ata Sözleri ve Deyimler
- marka giymek
- marka olmak
Birleşik Kelimeler: çarliston marka, çarliston marka kereste, kazık marka
RAMAK (Kelime Kökeni: Arapça ramaḳ)
-
`Bir şeyin olmasına çok az kalmak` anlamına gelen ramak kalmak deyiminde geçer
Gerçekten deli olmama ramak kalmıştı. - Ahmet Midhat
RAKAM (Kelime Kökeni: Arapça raḳam)
-
Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri
0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...
-
Bu işaretlerle yazılmış sayı
Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Nicelik, miktar
Kayıplar yüksek bir rakama çıktı.
Birleşik Kelimeler: astronomik rakam, toparlak rakam, Arap rakamları, Romen rakamları
IRMAK
-
Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir
Sakarya sanki adı duyulmadık hatta adı konmadık bir ırmaktı. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ırmağı geçerken at değiştirilmez
- ırmak kenarına çeşme yapılmaz
Birleşik Kelimeler: ırmak roman, deli ırmak
IRAMA
- Iramak işi
KIRMA
- Kırmak işi
- Pili
-
Kırılmış veya dövülmüş tahıl
Buğday kırması.
- Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi
-
Ot bitmeyen bayır
Yeşerir bayırlar, çöller, kırmalar / Nakışların bugün dört yanın dağlar. - Âşık Ali İzzet
-
Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)
Mustafa, kırma tüfeğe bir kurşun sürdü. - Yaşar Kemal
-
Melez
Arap kırması bir at.
- Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan
Birleşik Kelimeler: divani kırması, minare kırması
RAKIM (Kelime Kökeni: Arapça rāḳim)
- Yükselti
KAŞAR
- Koyun sütünden yapılan, genellikle tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir
Birleşik Kelimeler: kaşar peyniri
AŞMAK
-
Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek
İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz. - Falih Rıfkı Atay
- Süre geçmek, bitmek, sona ermek
-
Geçmek
Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini bulmuştu. - Tarık Buğra
- Erkek hayvan dişisiyle çiftleşmek
-
Görünmeden kaçmak
Herif çoktan aşmış.
Birleşik Kelimeler: sınıraşan
AKŞAM
- Güneşin batmasına yakın zamandan gecenin başlamasına kadar olan vakit, akşam vakti, akşamleyin
-
Gece
Dün akşam karşılıklı içerken, çoktan bayatlamış itirafımı ağzımdan kaçırma gafletinde bulundum. - Elif Şafak
- Akşam ezanı
- Akşam namazı
Ata Sözleri ve Deyimler
- akşam ahıra sabah çayıra
- akşama kadar
- akşama kalmak
- akşama karşı gitme, tana karşı yatma
- akşamı akşam etmek
- akşamı bulmak (veya etmek)
- akşamın hayrından sabahın şerri iyidir
- akşamın işini sabaha (veya yarına) bırakma
- akşamı zor etmek
- akşam ise yat, sabah ise git
- akşamlar (veya akşamışerifler) hayrolsun!
Birleşik Kelimeler: akşam akşam, akşam azadı, akşam ezanı, akşam gazetesi, akşam güneşi, akşam karanlığı, akşam namazı, akşam pazarı, akşam piyasası, akşam saati, akşamsefası, akşam simidi, akşamüstü, akşamüzeri, akşam vakti, akşam yeli, Akşam Yıldızı, sabah akşam, akşama doğru, akşama sabaha, akşamlı sabahlı
KARHA (Kelime Kökeni: Arapça ḳarḥa)
- Ülser
KARIŞ
-
Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ile serçe parmağın uçları arasındaki açıklık
Yürüyüp geçeceğim, basacağım yerlerin her bir karış mübarek toprağı benim için mukaddesti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: karış karış, bir karış
KARŞI
-
Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi
Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. - Halide Edip Adıvar
-
Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. - Refik Halit Karay
-
Ön, kat, huzur
İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bulunan yere göre önde, ileride olan
Karşı evin kızları. Karşı mahalle.
-
Karşıt, zıt, muhalif
İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu. - Murathan Mungan
-
Yüzünü bir şeye doğru çevirerek
Bahçeye karşı oturmak.
-
Karşılık olarak, mukabil
Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
İçin, hakkında
Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? - Sait Faik Abasıyanık
- -e doğru
Ata Sözleri ve Deyimler
- karşı çıkmak
- karşı durmak
- karşı gelmek
- karşı koymak
- karşı olmak
- karşısına almak
- karşısına dikilmek
- karşısına geçmek
Birleşik Kelimeler: karşı akın, karşı devrim, karşı düşünce, karşı düşürüm, karşı gelim, karşı görüş, karşı karşıya, karşı olum, karşı oy, karşı sav, kapı karşı komşu, karşıdan karşıya, sabaha karşı
PARKA (Kelime Kökeni: Fransızca parka)
- Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir tür üstlük
- Genellikle gençlerin giydiği başlıklı bir tür üstlük