HANÇERLETMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

HANÇERLETMEK harflerini içeren 6 harfli 59 kelime bulunuyor. 6 harfli HANÇERLETMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAHREÇ14, HANÇER13, METHAL11, MAHREK11, MEHTER11, RAHMET11, ÇELMEK10, ÇEMREK10, ÇENTME10, HEKTAR10, HAREKE10, HALTER10, KERHEN10, LEHTAR10, MERTÇE10, ÇETELE9, ÇELENK9, ÇELTEK9, REÇETE9, EKLEME7, EMANET7, EMARET7, ENEMEK7, ELEMAN7, ELEMEK7, ELENME7, ELETME7, KERMEN7, KERTME7, KELEME7, KEMANE7, KEMERE7, KEMENT7, KATMER7, MAKTEL7, MARKET7, MELEKE7, MERTEK7, MERKAT7, MEALEN7, NAMERT7, REKLAM7, TERMAL7, TEKMAN7, TELEME7, TEMREN7, ARKEEN6, ERKETE6, EKARTE6, KRETEN6, KARTEL6, KENTER6, KENTAL6, NEKTAR6, TEREKE6, TERANE6, TENEKE6, TANKER6, TELEKE6

ARKEEN (Kelime Kökeni: Fransızca archéen)

[isim]

[jeoloji]

  • Kambriyumlardan önce oluşan en eski yer katı

ERKETE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[argo]

  • Gözetleme

EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)

[sıfat]

  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

KRETEN (Kelime Kökeni: Fransızca crétin)

[isim]

[tıp]

  • Kretenizme tutulmuş kimse

KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)

[isim]

[ekonomi]

  • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı

KENTER (Kelime Kökeni: İngilizce canter)

[isim]

  • Atın hızlı ve düzenli gidişi

KENTAL (Kelime Kökeni: Fransızca quintal)

[isim]

[matematik]

  • 100 kilogramlık ağırlık ölçü birimi

NEKTAR (Kelime Kökeni: Fransızca nectar)

[isim]

  • Meyvenin özü
  • Yunan mitolojisinde, içenleri ölümsüzlüğe kavuşturan tanrı içkisi

[bitki bilimi]

  • Bal özü

TEREKE (Kelime Kökeni: Arapça tereke)

[isim]

[hukuk]

  • Miras

    Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder. - Burhan Felek

TERANE (Kelime Kökeni: Farsça terāne)

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Ezgi, makam, nağme

[mecaz]

  • Çok tekrarlandığından usanç verici bir durum alan söz

    Bu teraneleri çok işittik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

TENEKE

[isim]

  • Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac

    Uyuyanı uyandırmak için ondan yana teneke parçaları atıp gürültü çıkartırlardı. - Lâtife Tekin

[sıfat]

  • Bu sacdan yapılmış

    Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi. - Osman Cemal Kaygılı

  • Bu sacdan yapılan, yaklaşık yirmi litre hacmindeki kap

    Sonunda bu su tenekelerini civardaki evine kadar taşımaya karar verdi. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[sıfat]

  • Bu kabın aldığı miktarda olan

Birleşik Kelimeler: teneke caz, teneke mahallesi, çöp tenekesi

TANKER (Kelime Kökeni: Fransızca tanker)

[isim]

  • Petrol, benzin gibi akaryakıt ürünleriyle, sanayi ile ilgili yağ, şarap vb. sıvı maddeleri taşıyan gemi veya kamyon

Birleşik Kelimeler: su tankeri

TELEKE

[isim]

[halk ağzında]

  • Uzun ve sert kanat telekleri

EKLEME

[isim]

  • Eklemek işi

[sıfat]

  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi

EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)

[isim]

  • Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel

  • Bir kimse ile birine gönderilen şey

    İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.

  • Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
  • Can, ruh

    Allah emanetini alsın da kurtulayım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emanet ata binen tez iner
  • emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
  • emanete hıyanet olmaz
  • emanet eşeğin yuları gevşek olur
  • emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar

Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti