HAMİYETSİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
HAMİYETSİZ harflerini içeren 5 harfli 45 kelime bulunuyor. 5 harfli HAMİYETSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Hamiyetsiz ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Hamiyetsiz olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MİZAH13,
EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)
- Mal
İSMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣmet)
- Ahlak kurallarına bağlı kalma durumu, sililik
-
Dürüstlük, temizlik
Çocukluğunun ismet ve samimiliğine dayanan bu hatırayı eskisi gibi benliğinin bir köşesinde uykuya yatırmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
Birleşik Kelimeler: harimiismet
İSTEM
- Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
- Tüketicinin piyasadan mal çekmesi
- İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi
İSTİM (Kelime Kökeni: İngilizce steam)
-
İslim
Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- istim arkadan gelsin
- istim üstünde olmak
MESAİ (Kelime Kökeni: Arapça mesāʿī)
-
Çalışma, emek
İki üç günlük mesaiyle bir sürü karanlık noktayı çözümledin. - Osman Aysu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mesai yapmak
- mesaiye kalmak
Birleşik Kelimeler: mesai saati, tam mesai, teşrikimesai, yarım mesai
METİS (Kelime Kökeni: Fransızca métis)
- Melez
SİTEM (Kelime Kökeni: Farsça sitem)
-
Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme
Millî Mücadele'nin başından o güne kadar Atatürk'ün en hafif bir sitemine uğramamıştım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- sitemde bulunmak
- sitem etmek
SİMİT (Kelime Kökeni: Arapça semīd)
- Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek
-
Denizde kolayca yüzmeyi sağlayan halka biçiminde alet
Bir haykırma duyuldu. Uşakları koşturdum. Simit attırdım denize ama deniz geri vermedi. - Zeyyat Selimoğlu
- İnce bulgur, düğürcük
Birleşik Kelimeler: simit fırını, simit kebabı, akşam simidi, cankurtaran simidi, can simidi, kandil simidi
SEMAİ (Kelime Kökeni: Arapça semāʿī)
- Klasik Türk müziğinde iki basit usulden biri
- Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk şiiri türü
- Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen (söz)
Birleşik Kelimeler: semai kahvesi, sengin semai, yürük semai, saz semaisi
TEMAS (Kelime Kökeni: Arapça temāss)
- Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti
-
Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet
Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır. - Sait Faik Abasıyanık
-
Değinme, sözünü etme, bahsetme
Bu konuya teması gereksiz görmüştü.
-
Gidip gelme, ulaşım, bağlantı
İki şehir arasında temas kesildi.
- Dokunma
Ata Sözleri ve Deyimler
- temasa geçmek
- temasa gelmek
- temas etmek
- temas etmek
- temas kurmak
- temasta bulunmak
Birleşik Kelimeler: dirsek teması
EYTAM (Kelime Kökeni: Arapça eytām)
- Yetimler
Birleşik Kelimeler: darüleytam
SEYİT (Kelime Kökeni: Arapça seyyid)
- Bir topluluğun ileri gelen kişisi
- Hz. Muhammed'in soyundan olan kimse
YİTİM
-
Kayıp
Onun ölümü büyük bir yitimdir.
Birleşik Kelimeler: ağırlık yitimi, ağrı yitimi, beceri yitimi, bellek yitimi, benlik yitimi, duyu yitimi, hafıza yitimi, irade yitimi, istenç yitimi, okuma yitimi, ses yitimi, söz yitimi, yazma yitimi
YİTME
- Yitmek işi
YETİM (Kelime Kökeni: Arapça yetīm)
- Babası ölmüş olan (çocuk), babasız
Ata Sözleri ve Deyimler
- yetimi okşamışlar, vay sırtım demiş
Birleşik Kelimeler: yetimhane