HAMDOLSUN Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
HAMDOLSUN harflerini içeren 3 harfli 40 kelime bulunuyor. 3 harfli HAMDOLSUN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DAH9,
LAN
-
Ulan
İte bak lan, dedi, nasıl da horozlanıyor? - Necati Cumalı
NAL (Kelime Kökeni: Arapça naʿl)
-
At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçası
Atların nal tıkırtıları, demir tekerlek gürültüleri işitildi. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- nal çakmak
- nal deyip mıh dememek
- nalları dikmek
- nal toplamak
Birleşik Kelimeler: nalbant, naldöken, dörtnal, dörtnala
ALO (Kelime Kökeni: Fransızca allô)
- Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
- (alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
LÂM (Kelime Kökeni: Arapça lām)
- Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- lâm elif çevirmek (veya çizmek)
- lâmı cimi yok
- Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası
- Dar, çok ince metal parça
MAL (Kelime Kökeni: Arapça māl)
-
Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü
Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. - Ömer Seyfettin
-
Büyükbaş hayvan
Boz atlar yağız değildi artık; mallar erimiş, zayıflamıştı. - Nezihe Araz
- Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
-
Bayağı, aşağılık, kötü kimse
Onun ne mal olduğunu bilirim.
- Esrar
- Orospu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mal adama hem dost hem düşmandır
- mal bulmuş Mağribî gibi
- mal canı kazanmaz, can malı kazanır
- mal canın yongasıdır
- mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
- mal edinmek
- mal etmek
- malı götürmek
- malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
- malın iyisi boğazdan geçer
- malı ongun olanın adı angın olur
- mal kaldırmak
- mal kapatmak
- mal meydanda
- mal olmak
- mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
- mal yapmak
Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal
NAS (Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)
- Açıklık, açık ve kesin yargı
- Dogma
NAM (Kelime Kökeni: Farsça nām)
-
Ad (I)
Çemberlitaş'ta bir kahvede sizin namınıza bir mektup varmış. - Peyami Safa
- Ün
Ata Sözleri ve Deyimler
- nam almak
- namı nişanı kalmamak
- nam kazanmak
- nam salmak
- nam vermek
Birleşik Kelimeler: bednam, namıdiğer
ONA
-
O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ona göre hava hoş
Birleşik Kelimeler: ona buna, sözüm ona
SAL
-
Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı
Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: sal yarışı, cankurtaran salı, ölü salı
- Tabut
Birleşik Kelimeler: salhane
SAN
- Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
- Ün
- Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı
Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla
ULA
- Muğla iline bağlı ilçelerden biri
DAL
-
Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! - Tarık Buğra
- Branş
- Bir bilim alanının içinde yer alan ana bilim dalında alt alanı
- Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube
Ata Sözleri ve Deyimler
- dal budak salmak
- dal gibi
- dal gibi kalmak
- dalları basmak
- dal sürmek
Birleşik Kelimeler: dalkıran, dalkurutan, ana dal, yan dal, ana bilim dalı, harmandalı, zeytin dalı
- Arka, sırt
- Kol
-
Omuz
Belikler dalına dökülür gelir / İnce bel üstüne sal ala gözlüm - Halk türküsü
- Boyun, ense
Ata Sözleri ve Deyimler
- dalına basmak
- dalına binmek
- dal vermek
Birleşik Kelimeler: ana dal, doruk dal
-
Çıplak, yalın
Dalkılıç. Daltaban.
Birleşik Kelimeler: dalfes, dalfidan, dalgündüz, dalkılıç, dalöğle, daltaban, daluyku, dalyarak
MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)
- Emme, emerek içine çekme, soğurma
Birleşik Kelimeler: massetmek
NOM
- Eski Mısır'da şehir devleti
OMA
- Kalça kemiği
- Bel kemiği