HAMAMCI ile Oluşan Kelimeler (HAMAMCI Kelime Türetme)

HAMAMCI harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. HAMAMCI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hamamcı kelimesinin anlamı nedir? Hamamcı ile başlayan kelimeler. İçinde hamamcı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

HAMAMCI17

5 Harfli Kelimeler

HAMAM11, ACIMA10

4 Harfli Kelimeler

HACI12, IHMA10, AMCA8, AMMA6, MAMA6

3 Harfli Kelimeler

HAC10, MIH9, HAM8, ACI7, AHA7, CAM7, AMA4

2 Harfli Kelimeler

IH7, AH6, HA6, AM3, MA3

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)

[sıfat]

  • Görme engelli

[bağlaç]

  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

  • Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz

    Fala inanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam. - Kemal Tahir

  • Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz

    Gerçi yeni nesil, eskiyi öğrenmekte bir fayda görmüyor ama ben gene de yazayım. - Burhan Felek

  • Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz

    Güzel ama güzel bir söz söyledi.

  • Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz

    Gerçi vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var

AMMA (Kelime Kökeni: Arapça ammā)

[bağlaç]

  • Ama

    İyi amma zatıaliniz kapıya geldiği zaman beni sormadınız. - Osman Cemal Kaygılı

  • Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz

    Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amma da yaptın ha!

Birleşik Kelimeler: amma velakin

MAMA

[isim]

  • Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı

    Babam Ayşe'ye mama yaptı, ana. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: hazır mama

[isim]

  • Çaça, abla

Birleşik Kelimeler: cicimama

AH

[isim]

  • İlenme, beddua

[ünlem]

  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]

  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah

HA

[ünlem]

  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

  • (ha:) Şaşma anlatan bir söz

    Amma güzel ha! Öyle oldu ha!

  • (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz

    Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan

  • (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz

    Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan

[bağlaç]

  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]

  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat]

[kaba konuşmada]

  • Evet

[teklifsiz konuşmada]

  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]

  • Hahniyum elementinin simgesi

ACI

[isim]

  • Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı

    Acıyı sever.

[sıfat]

  • Tadı bu nitelikte olan

    Acı kahvesini yudumluyordu. - Tarık Buğra

  • Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap

    Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem

    İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Çarpıcı, göz alıcı (renk)

[sıfat]

[mecaz]

  • Keskin, şiddetli

    Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal

[sıfat]

[mecaz]

  • Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acı (veya acılar) görmek
  • acı acıyı keser, su sancıyı
  • acı çekmek (veya duymak)
  • acı gelmek
  • acı patlıcanı kırağı çalmaz
  • acısı çıkmak
  • acısı içine (veya yüreğine) çökmek (veya işlemek)
  • acısına dayanamamak
  • acısını almak
  • acısını almak
  • acısını bağrına (veya içine) basmak (veya gömmek)
  • acısını çekmek
  • acısını çıkarmak
  • acısını görmek
  • acısı ortaya çıkmak
  • acı söylemek
  • acı vermek

Birleşik Kelimeler: acı acı, acı ağaç, acı badem, acı bakla, acı bal, acı balık, acı ceviz, acı çiğdem, acı elma, acı fren, acı gerçek, acı haber, acı hıyar, acıkara, acı karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı sakız, acı söz, acı su, acı tatlı, acı yavşan, acı yeşil, acı yonca, can acısı, ciğer acısı, evlat acısı, iç acısı, içler acısı, kalp acısı, kuyruk acısı, yürek acısı, yürekler acısı

AHA

[edat]

[halk ağzında]

  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!

CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)

[isim]

  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim

[sıfat]

  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

  • Pencere

    Camın önündeki masaların hemen arkasındaki yere oturup kalıyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]

  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı

IH

[isim]

  • Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses

AMCA

[isim]

  • Babanın erkek kardeşi, baba yarısı, emmi

[ünlem]

  • Yaşlı erkeklere saygı için kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amcamla dayım, hepsinden aldım payım

Birleşik Kelimeler: amca kızı, amca oğlu, amcazade

HAM (Kelime Kökeni: Farsça ḫām)

[sıfat]

  • Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış

    Ham elma.

  • İşlenmemiş (madde)

    Ham petrol.

  • İdmansız

    Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim.

[mecaz]

  • Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan

    Ham teklif.

[mecaz]

  • Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş

    Ne ham adam!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ham çıkmak

Birleşik Kelimeler: ham besi suyu, ham bez, ham ervah, ham gaz, hamhalat, ham hayal, ham madde, ham payı

MIH (Kelime Kökeni: Farsça mīḫ)

[isim]

  • Çivi
  • Büyük çivi

Birleşik Kelimeler: mıhsıçtı

ACIMA

[isim]

  • Acımak durumu
  • Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet

    Sizin zerre kadar acımanız yok mu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: acıma duygusu, acıma hissi

IHMA

[isim]

  • Ihmak işi