HALLAÇ ile Oluşan Kelimeler (HALLAÇ Kelime Türetme)
HALLAÇ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. HALLAÇ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Hallaç kelimesinin anlamı nedir? Hallaç ile başlayan kelimeler. İçinde hallaç olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
HALLAÇ13
5 Harfli Kelimeler
HALAÇ12, ALLAH9
4 Harfli Kelimeler
HALA8, LALA4
3 Harfli Kelimeler
HAÇ10, AHA7, HAL7, ÇAL6, ALA3, LAL3
2 Harfli Kelimeler
AH6, HA6, AÇ5, AL2, LA2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
ÂLÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
-
İyi, pekiyi, daniska
Beni Konya Lezzet Lokantası'na götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
- Alabalık
- Açık kestane renginde olan, ela (göz)
- Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
LAL (Kelime Kökeni: Farsça lāl)
- Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- lal etmek
Birleşik Kelimeler: lalüebkem
- Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
- Bu taşın renginde olan
- Kırmızı renkli bir tür mürekkep
LALA (Kelime Kökeni: Farsça lālā)
-
Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
Mekteple ev arasında daima bir lalanın refakatinde gidip gelmeye alıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Şehzadelerin özel eğitmenleri
- Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- lala paşa eğlendirmek
AÇ
-
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı
Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk
-
Yiyecek bulamayan
Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Gözü doymaz, haris
Ne aç adam!
-
Çok istekli, hevesli
Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu
-
Karnı doymamış olarak
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- acından kimse ölmemiş
- acından ölmek
- aç açık kalmak
- aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
- aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- aç at yol almaz, aç it av almaz
- aç ayı oynamaz
- aç bırakmak
- aç doymam, tok acıkmam sanır
- aç doyurmak
- aç elini kora sokar
- aç esner, âşık gerinir
- aç gezmektense tok ölmek yeğdir
- açın gözü ekmek teknesinde olur
- açın imanı olmaz
- açın karnı doyar, gözü doymaz
- açın koynunda ekmek durmaz
- açın kursağına çörek dayanmaz
- açın uykusu gelmez
- aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
- aç ile eceli gelen söyleşir
- aç kalmak
- aç köpek fırın deler
- aç kurt aslana saldırır
- aç kurt gibi
- aç kurt yavrusunu yer
- aç ne yemez, tok ne demez
- aç susuz kalmak
- aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
- aç, yanından kaç
Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç
ÇAL
- Taşlık yer, çıplak tepe
- Denizli iline bağlı ilçelerden biri
AH
- İlenme, beddua
-
(a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz
Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
(a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz
Ah başım!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ah alan onmaz
- ah almak
- ah çekmek
- ah etmek
- ahı çıkmak
- ahını almak
- ahını yerde koymamak
- ahı tutmak
- ahı yerde kalmamak
- ah yerde kalmaz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah
HA
-
İstek uyandırmak için kullanılan bir söz
Ha göreyim seni! Ha gayret!
-
(ha:) Şaşma anlatan bir söz
Amma güzel ha! Öyle oldu ha!
-
(ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz
Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan
-
(ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz
Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan
-
Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz
Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.
-
Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir
Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.
- Evet
-
(ha:) Soru bildiren bir söz
Sen de geldin ha?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ha babam (ha)
- ha babam de babam
- ha bire
- ha deyince
- ha gayret
- ha şöyle
- ha şunu bileydin
- Hahniyum elementinin simgesi
AHA
-
İşte
Bizim köy aha şuracıkta!
HÂL (Kelime Kökeni: Arapça ḥāl)
-
Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
Herkes hâline göre bir hediye verdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Tutum, tavır
Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir. - Oktay Rifat
-
Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Güç, kuvvet, takat
Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok.
-
Kötü durum, sıkıntı, dert
Zavallının başına ne hâller geldi.
- Durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... hâline gelmek
- hâlden anlamak (veya bilmek)
- hâle yola koymak
- hâl hâlin yoldaşıdır
- hâl hatır (veya hâlini hatırını) sormak
- hâli (veya hâlleri) duman olmak
- hâli harap olmak
- hâli kalmamak
- hâline bakmamak
- hâline köpekler bile güler
- hâlini almak
- hâli tavrı yerinde
- hâli üzere
- hâli vakti yerinde
Birleşik Kelimeler: hâl değişimi, hâl dili, hâl eki, hâl tercümesi, hâl ulacı, hâlihazır, arzuhâl, behemehâl, fevkalade hâl, hasbihâl, her hâlükârda, hüsnühâl, ilmihâl, iyi hâl, lisanıhâl, medeni hâl, olağanüstü hâl, seferî hâl, tercümeihâl, yalın hâl, aksi hâlde, fena hâlde, herhâlde, her hâlde, o hâlde, şu hâlde, ay hâli, insan hâli, insanlık hâli, isim hâli, keyif hâli, nez hâli, vasıta hâli, yönelme hâli, yükleme hâli, kendi hâlinde, koro hâlinde, orta hâlli
- Çözme, çözülme
- Çözüm
- Eritme
- Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma
Birleşik Kelimeler: hal çaresi, halletmek, hallihamur, hallolmak, hallolunmak
- Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer
- Tahttan indirme
Birleşik Kelimeler: haletmek
HALA (Kelime Kökeni: Arapça ḫāle)
- Babanın kız kardeşi, bibi
Birleşik Kelimeler: hala kızı, hala oğlu, halazade
-
Şimdiye kadar, o zamana kadar, hâlen, henüz
Annesini yanına aldığı günlerdeki mutsuzluğum hâlâ içimi karartıyor. - Erhan Bener
Ata Sözleri ve Deyimler
- hâlâ o masal
ALLAH (Kelime Kökeni: Arapça allah)
- Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Tanrı
Ata Sözleri ve Deyimler
- Allah!
- Allah'a (bin) şükür
- Allah'a bir can borcu var
- Allah'a emanet
- Allah'a emanet ol (veya olun)
- Allah'a ısmarladık
- Allah'a yalvar
- Allah'ın adamı
- Allah'ın belası
- Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
- Allah'ın binasını yıkmak
- Allah'ın cezası
- Allah'ından bulsun
- Allah'ın emri
- Allah'ın evi
- Allah'ın gazabı
- Allah'ın günü
- Allah'ın hikmeti
- Allah'ını seversen
- Allah'ın işine bak
- Allah'ın kulu
- Allah'tan
- Allah'tan kork!
- Allah'tan korkmaz
- Allah'tan umut kesilmez
- Allah (binbir) bereket versin
- Allah (seni) inandırsın
- Allah (veya Allah'ı) var
- Allah acısını unutturmasın
- Allah akıl fikir (veya akıllar) versin
- Allah Allah!
- Allah aratmasın
- Allah artırsın
- Allah bağışlasın
- Allah bahtından güldürsün
- Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
- Allah bana, ben de sana
- Allah belasını versin
- Allah beterinden saklasın (veya esirgesin)
- Allah bilir
- Allah bilir ama kul da sezer
- Allah bir dediğinden başka sözüne inanılmaz
- Allah bir yastıkta kocatsın
- Allah büyüktür
- Allah canını alsın
- Allah cezasını vermesin (veya versin)
- Allah dağına göre kar verir
- Allah derim
- Allah dirlik düzenlik versin
- Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
- Allah dört gözden ayırmasın
- Allah düşmanıma vermesin
- Allah ecir sabır versin
- Allah eksik etmesin
- Allah eksikliğini göstermesin
- Allah emeklerini eline vermesin
- Allah esirgesin (veya saklasın)
- Allah etmesin
- Allah gecinden versin
- Allah göstermesin
- Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
- Allah hakkı için
- Allah Halil İbrahim bereketi versin
- Allah hayırlı etsin
- Allah herkesin gönlüne göre versin
- Allah hoşnut olsun
- Allah için
- Allah iki iyilikten birini versin
- Allah iyiliğini (veya layığını) versin
- Allah kahretsin
- Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
- Allah kavuştursun
- Allah kazadan beladan saklasın
- Allah kerim
- Allah kısmet ederse
- Allah korusun (veya saklasın)
- Allah kulundan geçmez
- Allah kulunu kısmeti ile yaratır
- Allah kuru iftiradan saklasın
- Allah manda şifalığı versin
- Allah mübarek etsin
- Allah müstahakını versin
- Allah ne verdiyse
- Allah ömürler versin
- Allah övmüş de yaratmış
- Allah rahatlık versin
- Allah rahmet eylesin
- Allah rızası için
- Allah sabırlı kulunu sever
- Allah sağ gözü (veya eli) sol göze (veya ele) muhtaç etmesin
- Allah selamet versin
- Allah senden razı olsun
- Allah seni (veya sizi) inandırsın
- Allah sevdiğine dert verir
- Allah son gürlüğü versin
- Allah sonunu hayır etsin
- Allah taksiratını affetsin
- Allah tamamına erdirsin (veya eriştirsin)
- Allah tekrarına erdirsin
- Allah utandırmasın
- Allah vere de
- Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
- Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
- Allah vermesin
- Allah versin
- Allah yarattı dememek
- Allah yazdı ise bozsun
- Allah yürü ya kulum demiş
- Allah zihin açıklığı versin
- Allah ziyade etsin
Birleşik Kelimeler: Allah aşkına, Allah taksimi, Allah vergisi, Allah yapısı, Allahualem, Allahuteala, evelallah, evvelallah
-
Herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse
Amerika'da kaçakçılığın allahları vardır. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- allahı çok, insanı az bir yer
HAÇ (Kelime Kökeni: Farsça hāc)
- Hristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim, istavroz, put (I), salip
Ata Sözleri ve Deyimler
- haç çıkarmak
- haçı suya atma
HALAÇ
- İran'ın güneydoğusundaki bir Türk topluluğu veya bu topluluktan olan kimse