HAKKIMÜKTESEP Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
HAKKIMÜKTESEP harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli HAKKIMÜKTESEP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MEHTAP15,
KASKET (Kelime Kökeni: Fransızca casquette)
-
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
Kaldırımın önünde esas vaziyete geçip kasketini çıkardı. - Orhan Kemal
KISTAK
- Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, berzah, dil (I)
KESMEK
-
Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak
İpi kesmek.
-
Dibinden ayırmak
Ağaçları kesmek. Dalları kesmek.
-
Düzgün parçalara ayırmak
Eti kesmek. Patatesi kesmek.
-
Kesici bir araçla yaralamak
Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim? - Reşat Nuri Güntekin
-
Ucunu almak
Saç kesmek. Tırnak kesmek.
-
Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak
Koyun kesmek. Tavuk kesmek.
-
Son vermek, gidermek
Bu ilaç baş ağrısını keser.
-
Ara vermek
Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek
Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler.
-
Akımı durdurmak
Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş. - Sait Faik Abasıyanık
-
Belirtmek, kararlaştırmak
Gününü daha kesmedik.
-
Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek
Ücretinden beş lira kesmişler.
- Para basmak
-
Azaltmak, güçleştirmek
Rüzgâr geminin yolunu kesiyor.
- İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak
-
Geçişi önlemek
Yolu kesmek.
-
Susmak
Kes artık yeter!
- Hasta organı ameliyatla almak
-
Bölmek, ayırmak
Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri.
- Yazıyı, filmi kısaltmak
- Uydurmak, yalan söylemek
-
Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak
Rüzgâr yüzümü kesiyor.
-
Birini yermek, kötülemek
Hiç değil beni kesmeden edemez o. - Orhan Kemal
- Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
- Vahşice öldürmek
- Oyuncuyu takım kadrosuna almamak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kesip atmak
- kesip biçmek
- kes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olur
- kestiği tırnak olamamak
Birleşik Kelimeler: kesyap, kesyapıştır, ateşkes
SEKMEK
-
Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak
Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi. - Haldun Taner
- Tek veya iki ayak üzerinde sıçrayarak ilerlemek
-
Atılan bir nesne bir yere dokunduktan sonra sıçrayarak gitmek
Taş seke seke gözden kayboldu.
-
Bir yere, bir cisme çarparak yön değiştirmek
Mermi sekti.
-
Aralık vermek
Hastanın ateşi bir gün bile sekmedi.
Birleşik Kelimeler: kargasekmez
TIKMAK
-
İterek, zorla, aceleyle sokmak
Her birinin ağzına avucundaki et parçasını tıktı. - Falih Rıfkı Atay
-
Sokmak
Hesap kitap, müfettiş derken Aslan'ı kafese tıkmışlar. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: tıka basa
KISMAK
-
Sesi azaltmak, alçaltmak
Radyoyu biraz kısar mısın?
-
Gözü biraz kapamak
Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı. - Necati Cumalı
-
Ezmek, büzmek, daraltmak
Omuzlarını kısar, ellerini cebinden çıkarır, atar ağzından sigarasını. - Sait Faik Abasıyanık
- Lamba ışığını azaltmak
-
Sıkıştırmak
Birden susan köpek kuyruğunu bacaklarının arasına kıstı. - Ömer Seyfettin
-
Masraf, harcama vb.ni azaltmak
Kes üç kuruş ekmekten / Beş kuruş etten kıs - Behçet Necatigil
- Verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak
- Pintilik etmek
KISMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳismet)
- Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip
-
Evlenme talihi
Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti. - Halide Edip Adıvar
- Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu
- Talih, kader, şans
-
`Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz` anlamlarında bir seslenme sözü
Yarın gelecek misiniz? -Kısmet!
Ata Sözleri ve Deyimler
- kısmet (veya kısmeti) çıkmak
- kısmet (veya kısmetini) beklemek
- kısmet gökten zembille inmez
- kısmeti açılmak
- kısmeti ayağına (kadar) gelmek
- kısmeti bağlanmak
- kısmeti kapanmak
- kısmeti kesilmek
- kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar
- kısmetine mâni olmak
- kısmetini ayağıyla tepmek
- kısmetini bağlamak
- kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?
- kısmet olmak
Birleşik Kelimeler: kısmet ağacı, kısmet kapısı
KAKTÜS (Kelime Kökeni: Fransızca cactus)
- Kaktüsgillerden, yaprakları yayvan ve dikenli, güzel, parlak renkte çiçekler açan bir bitki, atlas çiçeği (Cactus)
Birleşik Kelimeler: Japon kaktüsü
SIKMAK
-
Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak
Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor. - Ömer Seyfettin
-
Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak
Limon sıkmak. Üzüm sıkmak.
-
Dar gelmek
Belimi sıktı kemer - Halk türküsü
-
Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek
Yangına su sıkmak.
-
Silahla ateş etmek
Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak
Çocuğu çok sıkıyorlar.
-
Sıkıntı vermek
İhtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım. - Ömer Seyfettin
- Yalan söylemek
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıkıp suyunu çıkarmak
KÜSMEK
- Darılmak
-
Görevini yerine getirememek
Yemek zamanı geçerse mide küser.
-
Gelişememek, büyüyememek
Ağaç yerini sevmedi, küstü.
- Bir madde, herhangi bir sebeple istenilen niteliğini yitirmek
Birleşik Kelimeler: küstüm otu, eltieltiyeküstü
MÜSKAT (Kelime Kökeni: Fransızca muscade)
- Küçük Hindistan cevizi
TÜMSEK
-
Küçük tepe, tüm (II), tümbek
Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım. - Orhan Veli Kanık
-
Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik
Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı. - Halide Edip Adıvar
AHESTE (Kelime Kökeni: Farsça āheste)
- Yavaş, ağır
-
Yavaş, ağır bir biçimde
Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: aheste aheste, aheste beste
KEPMEK
- Çökmek, yıkılmak
MEKTEP (Kelime Kökeni: Arapça mekteb)
-
Okul
Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır. - Ahmet Hamdi Tanpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- mektebi asmak
- mektep görmemiş
- mektep medrese görmüş
- mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz
Birleşik Kelimeler: mektep çocuğu, mektep kaçağı, ilk mektep, iptidai mektep, orta mektep, ana mektebi, mahalle mektebi