HAFIZALİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
HAFIZALİ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli HAFIZALİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HAFİ14,
AZİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿazl)
- Görevden alma
Birleşik Kelimeler: azledilmek, azletmek, azlolunmak
ALAZ
- Alev, yalaz
Birleşik Kelimeler: alaz alaz
LAZA
- Bal koymaya yarayan küçük tekne
ZAİL (Kelime Kökeni: Arapça zāʾil)
- Yok olan, ortadan kalkan
- Sürekli olmayan
Ata Sözleri ve Deyimler
- zail olmak
HAİL (Kelime Kökeni: Arapça ḥāʾil)
- Engel
HALA (Kelime Kökeni: Arapça ḫāle)
- Babanın kız kardeşi, bibi
Birleşik Kelimeler: hala kızı, hala oğlu, halazade
-
Şimdiye kadar, o zamana kadar, hâlen, henüz
Annesini yanına aldığı günlerdeki mutsuzluğum hâlâ içimi karartıyor. - Erhan Bener
Ata Sözleri ve Deyimler
- hâlâ o masal
HALİ (Kelime Kökeni: Arapça ḫālī)
- Boş, ıssız, tenha
İLAH (Kelime Kökeni: Arapça ilāh)
- Tanrı
-
Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
Müzik dünyasının ilahı. Moda ilahı.
- Çok tanrıcılıkta tanrı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilah gibi
HALI
-
Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, genellikle yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı
Pencerelerden Türk kadınlarının dokuduğu halılar ve seccadeler sarkıyor. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- halı altına süpürmek
Birleşik Kelimeler: halıhane, halı saha, duvar halısı, Isparta halısı, taban halısı, yol halısı
AFAL
-
Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez
Bir top ağzından henüz fırlamış gibi afal ve dağınıktı. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: afal afal
ALFA (Kelime Kökeni: Fransızca alpha)
- Yunan alfabesinin birinci harfi
Birleşik Kelimeler: alfa ışınları
- Kuzey Afrika'da ve İspanya'da yetişen ve kâğıt, ip, halı yapımında kullanılan bir bitki (Stipa tenacissima)
FAAL (Kelime Kökeni: Arapça faʿāl)
-
Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif
Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır. - Falih Rıfkı Atay
- Çalışır durumda olan
- Etkin
FAİL (Kelime Kökeni: Arapça fāʿil)
-
Eden, yapan, işleyen
Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar. - Reşat Nuri Güntekin
- Özne
- Hukuki sonuç doğuracak bir suç işleyen kimse
Birleşik Kelimeler: faili meçhul, failimuhtar
AHİZ (Kelime Kökeni: Arapça aḫẕ)
- Alma
- Kabul etme
Birleşik Kelimeler: ahzetmek, ahzüita, ahzükabz
HAZA (Kelime Kökeni: Arapça hāẕā)
-
Tam anlamıyla
Yahu haza adamdı be. - Orhan Kemal