HAFIZ ile Oluşan Kelimeler (HAFIZ Kelime Türetme)
HAFIZ harflerinden oluşan 13 kelime bulunuyor. HAFIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Hafız kelimesinin anlamı nedir? Hafız ile başlayan kelimeler. Hafız ile biten kelimeler. İçinde hafız olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
HAFIZ19
3 Harfli Kelimeler
HAF13, FAZ12, HIZ11, ZIH11, HAZ10, AZI7
2 Harfli Kelimeler
AF8, FA8, IH7, AH6, HA6, AZ5
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
AH
- İlenme, beddua
-
(a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz
Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
(a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz
Ah başım!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ah alan onmaz
- ah almak
- ah çekmek
- ah etmek
- ahı çıkmak
- ahını almak
- ahını yerde koymamak
- ahı tutmak
- ahı yerde kalmamak
- ah yerde kalmaz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah
HA
-
İstek uyandırmak için kullanılan bir söz
Ha göreyim seni! Ha gayret!
-
(ha:) Şaşma anlatan bir söz
Amma güzel ha! Öyle oldu ha!
-
(ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz
Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan
-
(ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz
Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan
-
Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz
Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.
-
Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir
Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.
- Evet
-
(ha:) Soru bildiren bir söz
Sen de geldin ha?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ha babam (ha)
- ha babam de babam
- ha bire
- ha deyince
- ha gayret
- ha şöyle
- ha şunu bileydin
- Hahniyum elementinin simgesi
AZI
- Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş
- Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi
Birleşik Kelimeler: azı dişi
IH
- Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses
AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)
- Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama
-
Görevden çıkarılma
Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- af buyurun!
- af çıkarmak
- af dilemek
- affa uğramak
- affını dilemek (veya istemek)
- affınıza sığınarak
Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
HAZ (Kelime Kökeni: Arapça ḥaẓẓ)
-
Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk
Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti. - Asaf Halet Çelebi
- Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma
- Ezgi
-
Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku
Ömrünün en öfkeli veya buhranlı anlarında bile yaşamak hazzının parıltısı gözlerinden eksik olmazdı. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- haz almak
- haz duymak
- haz vermek
- hazzını çıkarmak
Birleşik Kelimeler: hazzetmek
HIZ
-
Çabukluk, sürat
Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir hareketten doğan güç, şiddet
Yağmur şimdi hızını daha da arttırmıştı. - Haldun Taner
- Çaba, güç, gayret, takat
- Alınan yolun harcanan zamana oranı, sürat
Ata Sözleri ve Deyimler
- hız almak
- hızını alamamak
- hızını almak
- hızını kaybetmek (veya yitirmek)
- hız vermek
Birleşik Kelimeler: hızölçer, açısal hız, alan hızı, büyüme hızı, dalga hızı, dolanım hızı, ışık hızı, kalkınma hızı, var hızıyla
ZIH (Kelime Kökeni: Farsça zih)
-
Giysilerin kol, yaka, etek vb. kenarlarına dikilen şerit veya kaytan
Pantolon zıhı.
- Marangoz işlerinde ince kenar pervazı
- Sayfa çevresine çekilen çizgi
FAZ (Kelime Kökeni: Fransızca phase)
- Elektrik geriliminde evre
Birleşik Kelimeler: faz kalemi, çok fazlı, iki fazlı, tek fazlı
HAF (Kelime Kökeni: İngilizce half)
- Hücumcularla savunucular arasında yer alan oyuncu
Birleşik Kelimeler: sağ haf, santrhaf, sol haf
HAFIZ (Kelime Kökeni: Arapça ḥāfiẓ)
- Kur'an'ı bütünüyle ezbere bilen kimse
- Bir şeyi anlamadan ezberleyen kimse
- Koruyan, saklayan
Birleşik Kelimeler: hafızali