HAFİFSEME Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
HAFİFSEME harflerini içeren 3 harfli 24 kelime bulunuyor. 3 harfli HAFİFSEME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Hafifseme ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Hafifseme olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HAF13,
ASİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṣī)
-
Başkaldırıcı
Padişah içeriye geçince asilerin bir an önceki sersemliği geçti. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Dikbaşlı
Asi evlat.
İSA (Kelime Kökeni: İbranice)
- `İyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi` anlamındaki İsa'yı küstürdü, Muhammed'i memnun edemedi atasözünde geçen bir söz
İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)
-
Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas
Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa
- Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- ima etmek
MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)
- Mavi
MİS (Kelime Kökeni: Arapça misk)
-
Güzel
Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- mis gibi
Birleşik Kelimeler: mis sabunu, mis üzümü
- Evlenmemiş kadın
MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)
- Emme, emerek içine çekme, soğurma
Birleşik Kelimeler: massetmek
SİM (Kelime Kökeni: Farsça sīm)
- Gümüş
- Genellikle işlemelerde kullanılan, gümüş görünüşünde ve parlaklığında olan iplik vb
- Gümüş gibi parlayan
- İşaret
SAM (Kelime Kökeni: Arapça sāmm)
- Sam yeli
Birleşik Kelimeler: sam yeli
- Rus yapısı, karadan havaya güdümlü silah
SEM (Kelime Kökeni: Arapça semm)
- Zehir
- İşitme
AHİ
- Cömert
- Kardeş
- Ahilik ocağından olan kimse
HİS (Kelime Kökeni: Arapça ḥiss)
-
Duygu
Sevgiyi tanımayanlar ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar. - Mehmet Kaplan
- Duyu
- Sezgi, sezme
Ata Sözleri ve Deyimler
- hissine (veya hislerine) kapılmak
- hissini vermek
Birleşik Kelimeler: hissedilmek, hissetmek, hissettirmek, hissikablelvuku, hissiselim, hissolunmak, altıncı his, galatıhis, acıma hissi, aşağılık hissi, görmüşlük hissi, suçluluk hissi, üstünlük hissi
HEM (Kelime Kökeni: Farsça hem)
-
Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için `özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki` anlamlarında kullanılan bir söz
Hem benim oğlan yeni yeni okuyor. - Nazım Hikmet
-
Açıklayıcı nitelikte olan ikinci cümleyi birinciye bağlayan bir söz
Gidiyor hem koşarak gidiyor. Güzel hem pek güzel! Sıcak hem ne sıcak!
Ata Sözleri ve Deyimler
- hem de
- hem de nasıl
HAM (Kelime Kökeni: Farsça ḫām)
-
Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış
Ham elma.
-
İşlenmemiş (madde)
Ham petrol.
-
İdmansız
Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim.
-
Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan
Ham teklif.
-
Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş
Ne ham adam!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ham çıkmak
Birleşik Kelimeler: ham besi suyu, ham bez, ham ervah, ham gaz, hamhalat, ham hayal, ham madde, ham payı
HAS (Kelime Kökeni: Arapça ḫāṣṣ)
-
Özgü
Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir. - Cemil Meriç
-
Katışıksız, en iyi cinsten, saf
Has gümüş.
-
Hükümdara özgü olan
Has ahır. Has bahçe.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse)
- Başmaklık
Ata Sözleri ve Deyimler
- has olmak
Birleşik Kelimeler: has un, kendine has
SİH (Kelime Kökeni: Sanskrit)
- Hindistan'ın Pencap bölgesinde yaşayan bir topluluk