HAFİF ile Oluşan Kelimeler (HAFİF Kelime Türetme)

HAFİF harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. HAFİF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hafif kelimesinin anlamı nedir? Hafif ile başlayan kelimeler. İçinde hafif olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

HAFİF21

4 Harfli Kelimeler

AFİF16, HAFİ14

3 Harfli Kelimeler

HAF13, AFİ9, İFA9, AHİ7

2 Harfli Kelimeler

AF8, FA8, AH6, HA6

AH

[isim]

  • İlenme, beddua

[ünlem]

  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]

  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah

HA

[ünlem]

  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

  • (ha:) Şaşma anlatan bir söz

    Amma güzel ha! Öyle oldu ha!

  • (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz

    Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan

  • (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz

    Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan

[bağlaç]

  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]

  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat]

[kaba konuşmada]

  • Evet

[teklifsiz konuşmada]

  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]

  • Hahniyum elementinin simgesi

AHİ

[sıfat]

  • Cömert

[isim]

[halk ağzında]

  • Kardeş

[isim]

  • Ahilik ocağından olan kimse

AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)

[isim]

  • Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama
  • Görevden çıkarılma

    Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • af buyurun!
  • af çıkarmak
  • af dilemek
  • affa uğramak
  • affını dilemek (veya istemek)
  • affınıza sığınarak

Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af

FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)

[isim]

[müzik]

  • Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

Birleşik Kelimeler: fa anahtarı

AFİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[argo]

  • Gösteriş, çalım, caka

    Bir manevra, bir afi, bir dalavere olacak, diyordum. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • afi kesmek (veya satmak veya yapmak)

İFA (Kelime Kökeni: Arapça īfāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir işi yapma, yerine getirme
  • Ödeme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ifa etmek

HAF (Kelime Kökeni: İngilizce half)

[isim]

[spor]

  • Hücumcularla savunucular arasında yer alan oyuncu

Birleşik Kelimeler: sağ haf, santrhaf, sol haf

HAFİ (Kelime Kökeni: Arapça ḫafī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Gizli, saklı

Birleşik Kelimeler: hafi celse

AFİF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafīf)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İffetli (erkek)

    Arzu ettiğim gibi afif, saf bulduğum bu adama hürmet eder, onu böyle severdim. - Memduh Şevket Esendal

HAFİF (Kelime Kökeni: Arapça ḫafīf)

[sıfat]

  • Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
  • Güç veya yorucu olmayan, kolay

    Hafif bir iş.

  • Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa

    Hafif bir kadın.

  • Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)

    Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kalınlığı veya yoğunluğu az olan

    Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi. - Memduh Şevket Esendal

  • Etkisi az olan, sert karşıtı

    Hafif bir içki.

  • Önemli olmayan

    Hafif bir ceza.

  • Çok dik olmayan (sırt, yokuş)

    Hafif bir meyilden indik. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gücü az olan, belli belirsiz

    Yaprakların hafif iniltisi içinde, çalılıklar arasından geçerek denizaltının demir attığı koya doğru yaklaşıyoruz. - Esat Mahmut Karakurt

[zarf]

  • Sıkıntısız, ferah, rahat olarak

    Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hafif atlatmak
  • hafife almak
  • hafif gelmek

Birleşik Kelimeler: hafif güverte, hafif hafif, hafif hapis cezası, hafif makineli, hafifmeşrep, hafif rüzgâr, hafif sanayi, hafif sıklet, hafif tertip, hafif uyku, hafif yollu, eli hafif, uykusu hafif