Hafi ile Başlayan Kelimeler

HAFİ ile başlayan 24 kelime bulunuyor. Başında HAFİ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hafi kelimesinin anlamı nedir? İçinde hafi olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

HAFİFMEŞREPLİK38, HAFİFLEŞTİRMEK34

13 Harfli Kelimeler

HAFİFLEŞTİRME33

11 Harfli Kelimeler

HAFİFMEŞREP35, HAFİFLEŞMEK31, HAFİFLETİCİ30, HAFİFLETMEK28

10 Harfli Kelimeler

HAFİFSEYİŞ32, HAFİFLEYİŞ31, HAFİFLEŞME30, HAFİFSEMEK28, HAFİFLEMEK27, HAFİFLETME27

9 Harfli Kelimeler

HAFİFSEME27, HAFİFLEME26, HAFİYELİK21

8 Harfli Kelimeler

HAFİFLİK24, HAFİFTEN24

7 Harfli Kelimeler

HAFİFÇE26

6 Harfli Kelimeler

HAFİYE18

5 Harfli Kelimeler

HAFİF21, HAFİT15, HAFİK15

4 Harfli Kelimeler

HAFİ14

HAFİ (Kelime Kökeni: Arapça ḫafī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Gizli, saklı

Birleşik Kelimeler: hafi celse

HAFİT (Kelime Kökeni: Arapça ḥafīd)

[isim]

[eskimiş]

  • Erkek torun

HAFİK

[isim]

  • Sivas iline bağlı ilçelerden biri

HAFİYE (Kelime Kökeni: Arapça ḫāfiye)

[isim]

[eskimiş]

  • Dedektif

Birleşik Kelimeler: zehir hafiye, polis hafiyesi

HAFİYELİK

[isim]

  • Hafiye olma durumu

    Gene de hiçbir zaman daha ileri gidip gerçeği ortaya çıkarmaya çalışmadı, hafiyelik etmeye kalkmadı. - Elif Şafak

HAFİF (Kelime Kökeni: Arapça ḫafīf)

[sıfat]

  • Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
  • Güç veya yorucu olmayan, kolay

    Hafif bir iş.

  • Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa

    Hafif bir kadın.

  • Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)

    Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kalınlığı veya yoğunluğu az olan

    Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi. - Memduh Şevket Esendal

  • Etkisi az olan, sert karşıtı

    Hafif bir içki.

  • Önemli olmayan

    Hafif bir ceza.

  • Çok dik olmayan (sırt, yokuş)

    Hafif bir meyilden indik. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gücü az olan, belli belirsiz

    Yaprakların hafif iniltisi içinde, çalılıklar arasından geçerek denizaltının demir attığı koya doğru yaklaşıyoruz. - Esat Mahmut Karakurt

[zarf]

  • Sıkıntısız, ferah, rahat olarak

    Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hafif atlatmak
  • hafife almak
  • hafif gelmek

Birleşik Kelimeler: hafif güverte, hafif hafif, hafif hapis cezası, hafif makineli, hafifmeşrep, hafif rüzgâr, hafif sanayi, hafif sıklet, hafif tertip, hafif uyku, hafif yollu, eli hafif, uykusu hafif

HAFİFLİK

[isim]

  • Hafif olma durumu

    Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle - Halit Fahri Ozansoy

[mecaz]

  • Rahatlık

    Biraz su dökünüp hafiflik hissettikten sonra kalktılar. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]

  • Davranışları içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışına uymama durumu

    Din adamına hafifliğin yaraşmayacağı, davranışlarında ciddiyetten uzaklaşmaması gereği hatırlatılır. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hafiflik etmek

HAFİFTEN

[zarf]

  • Hafifçe, belli belirsiz, yavaş yavaş

    İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı / Hafiften bir rüzgâr esiyor - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hafiften almak

HAFİFLEME

[isim]

  • Hafiflemek işi

HAFİFÇE

[zarf]

  • Hafif olarak, hafif bir biçimde, belli belirsiz

    Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt

HAFİFLEMEK

[nesnesiz]

  • Herhangi bir sebeple eski ağırlığı azalmak

[mecaz]

  • Etkisi, gücü azalmak

    Hastalık hafifledi.

[mecaz]

  • Bir sıkıntıdan kurtulmak, rahatlamak

    İkinci görevi bırakınca hafifledi.

HAFİFLETME

[isim]

  • Hafifletmek işi, tahfif

HAFİFSEME

[isim]

  • Hafifsemek işi, yeğniseme, istihfaf

HAFİFLETMEK

[-i]

  • Hafiflemesine yol açmak, hafifleştirmek, tahfif etmek

    Damatlarının bu işten memnun görünmesi, onun azap ve sıkıntısını yarı yarıya hafifletiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

HAFİFSEMEK

[-i]

  • Bir kimseyi veya bir şeyi önemsememek, yeğnisemek, istihfaf etmek