HADEMEİHAYRAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HADEMEİHAYRAT harflerini içeren 5 harfli 98 kelime bulunuyor. 5 harfli HADEMEİHAYRAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAHAM14, HAYDA13, HAYDİ13, HADİM12, MAHYA12, MEHDİ12, MEDİH12, HEYET11, HİDRA11, HAYTA11, HEDER11, HATAY11, HAYAT11, DEYİM10, EHRAM10, HİTAM10, HATİM10, HATMİ10, HARAM10, HAREM10, HARİM10, İTHAM10, İHRAM10, MİDYE10, MAHRA10, MAHİR10, MEDYA10, MERİH10, MATAH10, RAHİM10, TAMAH10, YEDME10, AHRET9, DİYET9, DİYAR9, DİREY9, DERYA9, DETAY9, HARTA9, İHATA9, İHTAR9, RAHAT9, RİYAD9, TARİH9, TAHRA9, TEHİR9, YARDA9, ADAMA8, AMADE8, DİTME8, DRAMA8, DEMİR8, DEMET8, DAİMA8, DAMAT8, DAMAR8, DERME8, EYTAM8, ERDEM8, EMAYE8, İDAME8, İMDAT8, MAADA8, MİYAR8, MARDA8, MADER8, MARYA8, MEDET8, MEDAR8, YİTME8, YETME8, YETİM8, YERME8, YARMA8, YATMA8, ARİYA7, ADETA7, AİDAT7, DAİRE7, İRADE7, İDARE7, REAYA7, TEDAİ7, YETER7, ARTMA6, ARAMİ6, ARAMA6, ATAMA6, ERİME6, EMARE6, EMTİA6, MİRAT6, METRE6, MERET6, TAMİR6, TERME6, TERİM6, ATARİ5

ATARİ

[isim]

  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ARTMA

[isim]

  • Artmak işi

    Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

ARAMA

[isim]

  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]

  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi

ATAMA

[isim]

  • Atamak işi, tayin, nasıp

    Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: açıktan atama, asaleten atama, vekâleten atama

ERİME

[isim]

  • Erimek işi

    Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Ayna

METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)

[isim]

[matematik]

  • Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi

    İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay

  • Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı

Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre

MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)

[isim]

  • Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü

    Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Uğursuz

TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)

[isim]

  • Onarma, onarım

[mecaz]

  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı

TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir tür yaban turpu

[isim]

  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri

TERİM

[isim]

  • Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah

    Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay

[mantık]

  • Geleneksel mantıkta özne veya yüklem

[matematik]

  • Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri

[matematik]

  • Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri

[matematik]

  • Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma