HACIBEKTAŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
HACIBEKTAŞ harflerini içeren 4 harfli 37 kelime bulunuyor. 4 harfli HACIBEKTAŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HACI12,
ATAK
-
Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr
Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin
- Çevik, hareketli
- Geveze
- Aniden başlayan hastalık nöbeti
- Atılım
- Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın
- Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans
Ata Sözleri ve Deyimler
- atak yapmak
Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak
TAKA
-
Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi
Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu
- Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz
ATIK
- Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde
- Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı
- Atılmış, atılan
Birleşik Kelimeler: atık kâğıt, atık su, endüstriyel atık, evsel atık, katı atık, nükleer atık, tıbbi atık, inşaat atığı
ATKI
-
Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü
Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
- Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça
- Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik
- Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç
- Büyük yaba
Birleşik Kelimeler: atkı iplik
KITA (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭʿa)
-
Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara
Avrupa kıtası.
-
Askerlerin bir komutanın emrinde bir araya gelmesinden oluşan birlik
Trakya'da, Anadolu'dan gelecek yeni kıtalara intizar edilmektedir. - Falih Rıfkı Atay
-
Dörtlük
Abdülkadir Efendi'nin yazdığı tarih kıtasını aynen buraya geçirmekte bir fayda yok. - Burhan Felek
-
Parça, tane
İki kıta mektup.
Birleşik Kelimeler: kıta sahanlığı, kıtalar arası, hazır kıta, ihtiram kıtası, onur kıtası, şeref kıtası
KATI
-
Sert, yumuşak karşıtı
Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu. - Falih Rıfkı Atay
-
Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim
Katı yürekli. Katı davranış.
- Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan
- Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp
-
Çok, aşırı derecede
Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti - Süleyman Çelebi
Birleşik Kelimeler: katı atık, katı kalpli, katı söz, katı yağ, katı yumurta, katı yürekli, yüreği katı
- Taşlık
TAKI
- Çoğunlukla evlenen veya nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük, zincir gibi şeylerin tümü
-
Kadınların ziynet eşyası, asım takım
Abuk sabukluktan bir çizgi yaratan giysileri, ilginç takılarıyla çağdaş bir efsaneydi. - Murathan Mungan
-
Adın başka bir kelime ile ilgi kurmak üzere aldığı durum eki
Türkçede -i, -e, -de, -den, -in ekleri birer takıdır.
-
Cümleler ile kelimeler arasında ilişki kurmaya yarayan kelimeler
Türkçede ile, göre birer takıdır.
ABAT (Kelime Kökeni: Farsça ābād)
- Bayındır
- Şen, rahat
Ata Sözleri ve Deyimler
- abat etmek (veya eylemek)
- abat olmak
BETA (Kelime Kökeni: Fransızca béta)
- Yunan alfabesinin ikinci harfi
Birleşik Kelimeler: beta ışınları
BEKA (Kelime Kökeni: Arapça beḳā)
-
Kalıcılık, ölmezlik
Fakat böyle bir zevk ve huzurun devam ve bekası olamaz. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- beka bulmak
EBAT (Kelime Kökeni: Arapça ebʿād)
- Boyut
KABA
-
Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. - Ömer Seyfettin
-
Taneleri iri
Kaba çakıl.
-
Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar. - Refik Halit Karay
-
Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer
-
Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kabasını almak
Birleşik Kelimeler: kababurun, kaba but, kabadayı, kaba düzen, kaba et, kaba kâğıt, kabakulak, kaba kurgu, kaba kuşluk, kaba kuvvet, kaba saba, kaba sakal, kaba sıva, kaba sofu, kaba su, kabaşiş, kabataslak, kaba tekne, kaba yapı, kaba yel
KÂBE
- Mekke'de bulunan, Müslümanlarca kıble olarak kabul edilen ve hac ibadeti yapılırken tavaf edilen kutsal yer
- Bir kimsenin taptığı, kutsal saydığı yer
TABA (Kelime Kökeni: Fransızca tabac)
- Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi
- Bu renkte olan
ATAŞ (Kelime Kökeni: Fransızca attache)
- Tutturgaç