HACİMSİZLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HACİMSİZLİK harflerini içeren 5 harfli 58 kelime bulunuyor. 5 harfli HACİMSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HİCAZ15, HACİZ15, CİHAZ15, HACİM13, MİZAH13, CAHİL12, HAMSİ11, HİSLİ10, HALİM10, HALİS10, HAMİL10, HAKİM10, İSHAL10, İHLAS10, İLHAM10, İHMAL10, SİLAH10, SİCİM10, SAHİL10, CİSİM10, HALİK9, İCMAL9, İLHAK9, İLKAH9, İLZAM9, İLAHİ9, KAHİL9, SİCİL9, ZALİM9, İKİCİ8, KİLİZ8, İSLAM7, İSLİM7, İMSAK7, MİLİS7, MİLAS7, MİSİL7, MİSAL7, MİSAK7, MAKSİ7, SALİM7, SAKİM7, İMLİK6, İLMİK6, İKLİM6, İKMAL6, KİLİS6, KLİMA6, KİLSİ6, KİLİM6, KAMİL6, LASKİ6, MALİK6, SİLKİ6, SİLİK6, SALİK6, SAKİL6, İKİLİ5

İKİLİ

[sıfat]

  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

  • İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul)
  • İki taraf arasında yapılmış

    İkili anlaşma.

[isim]

[müzik]

  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet

[isim]

  • İki kişiden oluşmuş topluluk

[isim]

  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili

İMLİK

[isim]

  • Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası

İLMİK

[isim]

  • İlmek (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilmik atmak

İKLİM (Kelime Kökeni: Arapça iḳlīm)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

[eskimiş]

  • Ülke, diyar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: iklim bilimi, ekvatoral iklim, karasal iklim, tropikal iklim, Akdeniz iklimi, çöl iklimi, dağ iklimi, deniz iklimi, kara iklimi, kutup iklimi, muson iklimi, okyanus iklimi, step iklimi, tundra iklimi

İKMAL (Kelime Kökeni: Arapça ikmāl)

[isim]

  • Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme

    Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş. - Attila İlhan

  • Bitirme

[askerlik]

  • Geri hizmet

[edebiyat]

  • Cümlenin, dizenin anlamını sonra gelen cümle veya dize ile tamamlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikmale bırakmak
  • ikmale kalmak
  • ikmal etmek

Birleşik Kelimeler: ikmal imtihanı

KİLİS

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KLİMA (Kelime Kökeni: Fransızca climat)

[isim]

  • Soğuk veya sıcak hava vererek kapalı bir yerin havasını değiştiren elektrikli araç, iklimleme cihazı

KİLSİ

[sıfat]

  • Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi

KİLİM (Kelime Kökeni: Farsça gilīm)

[isim]

  • Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma

    Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: kız kilimi, yol kilimi

KÂMİL (Kelime Kökeni: Arapça kāmil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel, olgun

LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yakı ile ilgili

MALİK (Kelime Kökeni: Arapça mālik)

[isim]

  • Sahip, iye

    Yersiz yurtsuz bir aile görünce sekiz kat apartmanlara malik iratçıyı hatırlayınız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • malik olmak

SİLKİ

[isim]

  • Uykuda sıçrama

SİLİK

[sıfat]

  • Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan

    Silik para. Silik yazı.

[mecaz]

  • Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan

[zarf]

  • Kendini gösteremeden

    İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: sapı silik

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)

[sıfat]

  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak