HACİMSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

HACİMSİZ harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli HACİMSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hacimsiz ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Hacimsiz olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AHİZ11, HİZA11, HAİZ11, İZAH11, ACİZ10, İZCİ10, İCAZ10, CAİZ10, HAMİ9, İMHA9, İHAM9, SAHİ9, AZİM8, İMZA8, İZAM8, İCMA8, MİZA8, MAZİ8, CİMA8, CAMİ8, İSİM6, SİMA6, SAMİ6

İSİM (Kelime Kökeni: Arapça ism)

[isim]

  • Ad (I)

[mecaz]

  • Kişi, insan

    Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. - Yusuf Ziya Ortaç

[dil bilgisi]

  • Ad (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isim koymak (veya takmak veya koymak)
  • isim yapmak
  • ismi (bile) olmamak
  • ismi çıkmak
  • ismi geçmek
  • ismi gibi bilmek
  • ismi lazım değil
  • ismini bağışlamak
  • ismini cismini almak
  • ismini cismini bilmemek
  • ismini vermek
  • ismi var cismi yok

Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi

SİMA (Kelime Kökeni: Farsça sīmā)

[isim]

  • Yüz (II)

    Beni bu sima altında tanımazsın. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Kimse, insan, tip

    Eski tanıdığımız simalar bize şimdi, ne kadar uzak görünüyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SAMİ (Kelime Kökeni: Arapça sāmī)

[isim]

  • Hz. Nuh'un oğlu Sam'dan türediklerine inanılan beyaz ırkın, Arapça, Asurca, İbranice ve Habeşçe konuşan çeşitli kavimlerinin toplandığı kolu

[sıfat]

  • Bu kola özgü olan

AZİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿazm)

[isim]

  • Bir işteki engelleri yenme kararlılığı

    Bu engin ruh, bu tükenmez azim, Türk milletinin varlık sebebidir. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: azmetmek, azmettirmek

İMZA (Kelime Kökeni: Arapça imżāʾ)

[isim]

  • Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret

    Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • İmzalama işi

[mecaz]

  • Herhangi bir alanda ün yapmış kimse

    Dergi en ünlü imzalara yer veriyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imza (veya imzasını) atmak
  • imza etmek
  • imza toplamak
  • imza vermek
  • imzayı basmak (veya çakmak)

Birleşik Kelimeler: imza beyti, imza çizelgesi, imza günü, imza kâğıdı, imza sahibi, imza sirküleri, imza töreni, açık imza, elektronik imza, ıslak imza, tatbik imzası

İZAM (Kelime Kökeni: Arapça iʿzām)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir kimseyi gönderme, yollama

[isim]

[eskimiş]

  • Olduğundan büyük gösterme, büyütme, abartma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izam etmek

İCMA (Kelime Kökeni: Arapça icmāʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Toplama

[din bilgisi]

  • İslam bilginlerinin bir konuda fikir birliği etmeleri

MİZA (Kelime Kökeni: İtalyanca misa)

[isim]

  • Kumarda ortaya sürülen para

MAZİ (Kelime Kökeni: Arapça māżī)

[isim]

  • Geçmiş

    Mazinin mefahirini yaşatmak, bir millete yapılacak en büyük hizmet. - Cemil Meriç

[eskimiş]

[dil bilgisi]

  • Geçmiş zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maziye karışmak

Birleşik Kelimeler: naklî mazi

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)

[isim]

  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim

[sıfat]

  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

  • Pencere

    Camın önündeki masaların hemen arkasındaki yere oturup kalıyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]

  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı

HAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥāmī)

[sıfat]

  • Koruyucu

    Yegâne hamim, ondan gayri kimsem yok. - Emine Işınsu

İMHA (Kelime Kökeni: Arapça imḥāʾ)

[isim]

  • Ortadan kaldırma, yok etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imha etmek

Birleşik Kelimeler: imha ateşi

İHAM (Kelime Kökeni: Arapça īhām)

[isim]

[eskimiş]

  • Kuruntuya düşürme

[edebiyat]

  • İki anlamı olan bir sözün akla en az gelen anlamının amaçlanarak kullanılması ve anlamı güçlendirmesi sanatı

SAHİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḥīḥ)

[zarf]

  • Gerçekten, gerçek olarak

    Sahi dedikleri kadar güzelmiş! Siz onu görmediniz mi sahi!