H ile Biten 4 Harfli Kelimeler

H ile biten 4 harfli 16 kelime bulunuyor. Sonu H olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "H ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde H olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞEYH13, AGAH12, ZIRH12, İZAH11, ŞERH11, CERH11, KÜNH10, MESH10, SULH10, ERUH9, ULAH9, ATEH8, İLAH8, KERH8, NARH8, TARH8

ATEH (Kelime Kökeni: Arapça ʿateh)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Bunama

    Akdeniz kıyılarında yaşayanlar, uzun süren bu hayati medeniyetten sonra ateh devrine girdiler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ateh getirmek

İLAH (Kelime Kökeni: Arapça ilāh)

[isim]

[din bilgisi]

  • Tanrı

[isim]

  • Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse

    Müzik dünyasının ilahı. Moda ilahı.

[din bilgisi]

  • Çok tanrıcılıkta tanrı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilah gibi

KERH (Kelime Kökeni: Arapça kerh)

[isim]

[eskimiş]

  • Tiksinme, iğrenme
  • Bir işi istemeyerek zorla yapma

NARH (Kelime Kökeni: Farsça nirḫ)

[isim]

[ticaret]

  • Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle temel ihtiyaç maddeleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • narh koymak

TARH (Kelime Kökeni: Arapça ṭarḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Bahçelerde çiçek dikmeye ayrılmış yer

    Çiçek tarhları üzerinde küçük sinek kümeleri görünüyor, birden kayboluyorlardı. - Ömer Seyfettin

  • Vergi koyma

[matematik]

  • Çıkarma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarh etmek

ERUH

[isim]

  • Siirt iline bağlı ilçelerden biri

ULAH (Kelime Kökeni: Romence)

[isim]

[eskimiş]

  • Romanya'nın yerli halkına ve bu halkın soyundan olan kimselere Osmanlı Türklerinin verdiği ad

KÜNH (Kelime Kökeni: Arapça kunh)

[isim]

[eskimiş]

  • Öz(I), kök, içyüz

    Bu şiirin künhü dimağla, gözle görülmez, yalnız kalple anlaşılır. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • künhüne varmak

MESH (Kelime Kökeni: Arapça mesḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyi elle sıvazlama

[din bilgisi]

  • Abdest alırken ıslak eli başa ve meste sürme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesh etmek

SULH (Kelime Kökeni: Arapça ṣulḥ)

[isim]

  • Barış

    Yurtta sulh, cihanda sulh. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sulh olmak

Birleşik Kelimeler: sulh hukuk mahkemesi, sulhsever

İZAH (Kelime Kökeni: Arapça īżāḥ)

[isim]

  • Açıklama

    Bu kızda izahı güç bir garabet var. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izah etmek

ŞERH (Kelime Kökeni: Arapça şerḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Açma, ayırma
  • Bir anlatım veya kitabı açıklama, yorumlama

    Eserin birinci cildi uzun bir ön sözden sonra ayrıca arkasına koyduğu şerh ve endeksten ibarettir. - Asaf Halet Çelebi

  • Bir şeyi açıklamak amacıyla yazılmış kitap

[mecaz]

  • Açık ve ayrıntılı anlatma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şerh düşmek (veya koymak)
  • şerh etmek

Birleşik Kelimeler: muhalefet şerhi

CERH (Kelime Kökeni: Arapça cerḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaralama

[hukuk]

  • Bir düşünce, inanç veya iddiayı çürütme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cerh etmek

AGÂH (Kelime Kökeni: Farsça āgāh)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bilen, bilgili
  • Haberli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • agâh olmak

ZIRH (Kelime Kökeni: Farsça zirih)

[isim]

[eskimiş]

  • Savaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi

    Demir halkalardan örülmüş zırh, o soğukta Bünyamin'in yüzüne yapışıverdi. - İhsan Oktay Anar

  • Savaş gemilerinin veya bazı araçların dışına kaplanılan çelik levha
  • Herhangi bir yeri, aracı vb.ni kuvvetlendiren, zararlı etkilerden koruyan özel madde

Birleşik Kelimeler: borda zırhı