GÜVENÇSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

GÜVENÇSİZ harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli GÜVENÇSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÜVE16, ZEVÇ16, ÜVEZ15, EVİÇ13, VİNÇ13, VİZE13, NÜVE12, EZGİ11, GEZİ11, GENÇ11, SEVİ11, EVİN10, SEZÜ10, ÇİSE8, GİNE8, SEZİ8, SEÇİ8, ÇİNE7, İNEÇ7, SÜNE7, ESİN5, NESİ5, SİNE5

ESİN

[isim]

  • Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham

    Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]

  • Sabah yeli

NESİ

[zamir]

  • Akrabası mı, yakını mı?

    Ali, Ahmet'in nesidir?

  • Hangi yönü, hangi tarafı?

    Bunun nesi iyi? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nesi var
  • nesi var nesi yok

SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)

[isim]

  • Göğüs

[mecaz]

  • Gönül, yürek

    Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan

[mecaz]

  • Bağır, iç

    Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sineye çekmek

Birleşik Kelimeler: sineyimillet

ÇİNE

[isim]

  • Aydın iline bağlı ilçelerden biri

İNEÇ

[isim]

[jeoloji]

  • Tekne, yukaç karşıtı

SÜNE

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek (Eurigaster integriceps)

ÇİSE

[isim]

[halk ağzında]

  • İnce yağmur, çisenti

GİNE

[zarf]

[halk ağzında]

  • Gene, yine

SEZİ

[isim]

  • Sezgi

Birleşik Kelimeler: ilk sezi, önsezi

SEÇİ

[isim]

  • Seçme işi
  • Fark, ayrıntı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • seçisine varmak

EVİN

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir şeyin içindeki öz, lüp
  • Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, habbe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • evin bağlamak

SEZÜ

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mantar meşesi

EZGİ

[isim]

[müzik]

  • Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz, nağme, melodi

    Pir Sultan ağzından bir ezgi okuyup tüm yürekleri kendine bağladı. - Kemal Bilbaşar

[müzik]

  • Bir müzik parçasında baştan sona kadar belirli yerlerde tekrarlanan ses dizisi

[mecaz]

  • Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi

[mecaz]

  • Gidiş, yol, tarz, tempo

    Bundan böyle aynı ezgide sürüp gidemez.

[halk ağzında]

  • Üzüntü, sıkıntı

Birleşik Kelimeler: ağır ezgi

GEZİ

[isim]

  • Ülkeler veya şehirler arasında yapılan uzun yolculuk, seyahat
  • Gezmek, görmek, eğlenmek amacıyla yapılan yolculuk

    Kafile, rol alan şahıslar tarafından yapılan türlü oyunlarla geziyi tamamlar. - Ahmet Kutsi Tecer

  • Gezilip hava alınacak yer
  • Gezinti yeri

    İnönü gezisi. Taksim gezisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • geziye çıkmak

Birleşik Kelimeler: gezi yazısı, dış gezi, çalışma gezisi, iş gezisi

[isim]

[eskimiş]

  • Pamuk ve ipekle karışık dokunmuş hareli kumaş

    Yalnız omuz başlarını örten, kısa kollu, gezi gibi yarı sert kumaştan, yakasız bir yaz ceketiydi. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

GENÇ

[sıfat]

  • Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı

    Eliyle işaret etti genç adama. - Ayşe Kulin

  • Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan)

    Genç ağaç. Genç at.

  • Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç
  • Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy

[mecaz]

  • Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan

    Atatürk'ün tabutu arkasından ağlayan on beş milyon Türk'ün yaşadığı, genç Türkiye mutluydu. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: genç irisi

[isim]

  • Bingöl iline bağlı ilçelerden biri