GÜRÜLTÜLÜ ile Oluşan Kelimeler (GÜRÜLTÜLÜ Kelime Türetme)

GÜRÜLTÜLÜ harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. GÜRÜLTÜLÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gürültülü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

GÜRÜLTÜLÜ21

7 Harfli Kelimeler

GÜRÜLTÜ17

5 Harfli Kelimeler

GÜLÜT13, GÜLLÜ13, ÜTÜLÜ11, TÜRLÜ9

4 Harfli Kelimeler

TÜLÜ8

3 Harfli Kelimeler

GÜL9, GÜR9, ÜTÜ7, TÜL5, TÜR5

TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)

[isim]

  • Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma

    Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu dokumadan yapılmış

    Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim

TÜR

[isim]

  • Çeşit, cins

    Yazı türleri.

[biyoloji]

  • Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr

    Aslan ve insan türleri.

[felsefe]

  • Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram

    Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.

[sıfat]

  • Türlü

    Bu tür davranışlar iyi değildir.

Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü

ÜTÜ

[isim]

  • Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
  • Bu araçla yapılan iş

    Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü

TÜLÜ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve

TÜRLÜ

[sıfat]

  • Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif

[isim]

  • Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek

Birleşik Kelimeler: bin türlü, bir türlü, bu türlü, envaitürlü

GÜL (Kelime Kökeni: Farsça gul)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)
  • Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gül gibi
  • gül gibi bakmak
  • gül gibi geçinmek (veya yaşamak)
  • gülleri yarılmak
  • gülü seven dikenine katlanır
  • gül üstüne gül koklamamak
  • gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz

Birleşik Kelimeler: gülabdan, gülbahar, gülbank, gülbeşeker, gül böceği, gül böreği, güldeste, gülhatmi, gülibrişim, gülistan, gülkurusu, gül kurusu, gül rengi, gül suyu, gülşen, gül yağı, karagül, yabani gül, ayı gülü, Çin gülü, denizgülü, gün gülü, Isparta gülü, ipek gülü, Japon gülü, kır gülü, menekşe gülü, orman gülü, rüzgârgülü, yaban gülü, yayla gülü

GÜR

[sıfat]

  • Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran

    Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi. - Ömer Seyfettin

  • Bol, verimli, feyyaz

    Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: gürsoluk

ÜTÜLÜ

[sıfat]

  • Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş

GÜLÜT

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar

GÜLLÜ

[sıfat]

  • Gülü olan

Birleşik Kelimeler: dallı güllü

GÜRÜLTÜ

[isim]

  • Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata

    Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara. - Çetin Altan

[mecaz]

  • Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma

    İşçiler arasındaki gürültü.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gürültü bastırmak
  • gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak)
  • gürültü çıkmak
  • gürültü istemeyen kazancı dükkânına girmez
  • gürültüye gelmek
  • gürültüye getirmek (veya boğmak)
  • gürültüye gitmek
  • gürültüye pabuç bırakmamak
  • gürültüye vermek

Birleşik Kelimeler: gürültü kirliliği, gürültü patırtı, kuru gürültü, gök gürültüsü

GÜRÜLTÜLÜ

[sıfat]

  • Gürültüsü olan

    Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi. - Peyami Safa

  • Karışık olaylarla dolu

    Gürültülü bir yaşayış.

Birleşik Kelimeler: gürültülü patırtılı