GÜRÜLTÜCÜ ile Oluşan Kelimeler (GÜRÜLTÜCÜ Kelime Türetme)

GÜRÜLTÜCÜ harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. GÜRÜLTÜCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gürültücü kelimesinin anlamı nedir? Gürültücü ile başlayan kelimeler. İçinde gürültücü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

GÜRÜLTÜCÜ24

7 Harfli Kelimeler

GÜRÜLTÜ17

5 Harfli Kelimeler

GÜRCÜ16, GÜLCÜ16, ÜTÜCÜ14, GÜLÜT13, ÜTÜLÜ11, TÜRLÜ9

4 Harfli Kelimeler

GÜCÜ15, TÜLÜ8

3 Harfli Kelimeler

GÜL9, GÜR9, ÜTÜ7, TÜL5, TÜR5

TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)

[isim]

  • Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma

    Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu dokumadan yapılmış

    Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim

TÜR

[isim]

  • Çeşit, cins

    Yazı türleri.

[biyoloji]

  • Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr

    Aslan ve insan türleri.

[felsefe]

  • Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram

    Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.

[sıfat]

  • Türlü

    Bu tür davranışlar iyi değildir.

Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü

ÜTÜ

[isim]

  • Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
  • Bu araçla yapılan iş

    Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü

TÜLÜ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve

TÜRLÜ

[sıfat]

  • Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif

[isim]

  • Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek

Birleşik Kelimeler: bin türlü, bir türlü, bu türlü, envaitürlü

GÜL (Kelime Kökeni: Farsça gul)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)
  • Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gül gibi
  • gül gibi bakmak
  • gül gibi geçinmek (veya yaşamak)
  • gülleri yarılmak
  • gülü seven dikenine katlanır
  • gül üstüne gül koklamamak
  • gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz

Birleşik Kelimeler: gülabdan, gülbahar, gülbank, gülbeşeker, gül böceği, gül böreği, güldeste, gülhatmi, gülibrişim, gülistan, gülkurusu, gül kurusu, gül rengi, gül suyu, gülşen, gül yağı, karagül, yabani gül, ayı gülü, Çin gülü, denizgülü, gün gülü, Isparta gülü, ipek gülü, Japon gülü, kır gülü, menekşe gülü, orman gülü, rüzgârgülü, yaban gülü, yayla gülü

GÜR

[sıfat]

  • Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran

    Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi. - Ömer Seyfettin

  • Bol, verimli, feyyaz

    Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: gürsoluk

ÜTÜLÜ

[sıfat]

  • Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş

GÜLÜT

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar

ÜTÜCÜ

[isim]

  • İşi kumaş, giysi, çamaşır vb. ütülemek olan kimse

Birleşik Kelimeler: son ütücü

GÜCÜ

[isim]

[halk ağzında]

  • Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı

Birleşik Kelimeler: gücü ipliği

GÜRCÜ (Kelime Kökeni: Farsça gurcī)

[isim]

  • Gürcistan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

GÜLCÜ

[isim]

  • Gül üreten veya alıp satan kimse

GÜRÜLTÜ

[isim]

  • Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata

    Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara. - Çetin Altan

[mecaz]

  • Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma

    İşçiler arasındaki gürültü.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gürültü bastırmak
  • gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak)
  • gürültü çıkmak
  • gürültü istemeyen kazancı dükkânına girmez
  • gürültüye gelmek
  • gürültüye getirmek (veya boğmak)
  • gürültüye gitmek
  • gürültüye pabuç bırakmamak
  • gürültüye vermek

Birleşik Kelimeler: gürültü kirliliği, gürültü patırtı, kuru gürültü, gök gürültüsü

GÜRÜLTÜCÜ

[sıfat]

  • Gürültü yapan veya gürültü çıkaran (kimse), velveleci, kavaracı

    Gürültücü çocuk.