GÜREŞÇİLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
GÜREŞÇİLİK harflerini içeren 4 harfli 44 kelime bulunuyor. 4 harfli GÜREŞÇİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GİŞE11,
ERİL
- Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker
ERİK
- Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
- Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi
Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği
EKLİ
- Eklenmiş olan
- Eki olan
Birleşik Kelimeler: ekli püklü
ELİK
-
Dağ keçisi
Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar
İLKE
-
Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip
İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner
-
Temel bilgi
Kimyanın ilkeleri.
-
Öge, unsur
Atomlar cisimlerin ilkeleridir.
-
Davranış kuralı
Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma. - Nurullah Ataç
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip
Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi
İLİK
- Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku
Ata Sözleri ve Deyimler
- iliği kemiği donmak
- iliği kemiği ısınmak
- iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
- iliğine (veya iliklerine) kadar
- iliğine kadar ıslanmak
- iliğini kemirmek
- iliğini kurutmak
- ilik gibi
- iliklerinde duymak
Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği
KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)
-
Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek
Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü
KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)
- Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
-
Yeryüzü, dünya
Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi
- Madenci ocağı, maden fırını
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
ÜLKE
-
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket
Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Devlet
Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge
Sonsuzluk ülkesi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ülke açmak
Birleşik Kelimeler: ülkeler arası, ülkeler coğrafyası, başülke, eksen ülke, merkezî ülke, sanayi ülkesi, bağlantısız ülkeler, bloksuz ülkeler, üçüncü dünya ülkeleri
ÇİLE (Kelime Kökeni: Farsça çille)
-
Zahmet, sıkıntı
Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu. - Asaf Halet Çelebi
- Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem
Ata Sözleri ve Deyimler
- çile çekmek
- çile çıkarmak (veya doldurmak)
- çileden çıkarmak
- çileden çıkmak
- çilesi dolmak
- çileye girmek
Birleşik Kelimeler: çilehane
- İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti
- Yay kirişi
ÇEKİ
- Tartı
- Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi
- Üzüntü, sıkıntı
-
Kadınların başlarına bağladıkları örtü
Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz çekiyi çözüp var gücüyle yeniden düğümledi. - Mustafa İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- çeki taşı gibi
- çekiye gelmek
- çekiye gelmez
ÇERİ
- Asker
Birleşik Kelimeler: çeribaşı, yeniçeri
ERİŞ
-
Erme işi
Bu makama eriş, ona, bir devlet reisinin tahtına veya koltuğuna kurulmuş gibi bir his verir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
EŞİK
-
Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak
Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra
-
Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını
Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.
- Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
- Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
- Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşiğine yüz sürmek
- eşiğini aşındırmak
- eşik (veya eşiğini) atlamak
Birleşik Kelimeler: duyum eşiği
EŞLİ
- Eşi olan
- Eşi ile birlikte
Birleşik Kelimeler: çok eşli, tek eşli