GÜRBÜZLEŞME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
GÜRBÜZLEŞME harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli GÜRBÜZLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Gürbüzleşme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Gürbüzleşme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÜZGÜ15,
REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)
- Gerçek
ERME
- Ermek işi
EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)
-
Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek
Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- emel beslemek
- emeline alet etmek
ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)
-
Acı, üzüntü, dert, keder
Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek
BERE
- Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
- Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik
-
Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık
Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)
-
Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: ezel ebet
REZE (Kelime Kökeni: Arapça rezze)
-
Menteşe
Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti. - Peyami Safa
-
Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen
Gece yağan yağmurdan rezeler şişmiş mi şişmiştir. - Salâh Birsel
ÜREM
- Faiz, getiri
EŞME
- Eşmek işi
- Kaynak, pınar
- Uşak iline bağlı ilçelerden biri
EZME
- Ezmek işi
- Sebzelerin ezilmesiyle yapılan meze
- Soğan ve domatesin çok küçük parçalara bölünmesiyle hazırlanan bir meze türü
- Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi
Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi
GELE
-
Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar
Yine gele attın.
MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)
-
İçki içilirken yenilen yiyecek
Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı
- Eğlence, alay
MEŞE (Kelime Kökeni: Farsça bīşe)
- Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, yaz kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanıklı bir orman ağacı (Quercus)
- Bu ağaçtan yapılan
Birleşik Kelimeler: meşe kömürü, meşe odunu, meşe palamudu, saçlı meşe, saplı meşe, sidikli meşe, tüylü meşe, mantar meşesi, mazı meşesi, palamut meşesi, Türk meşesi, yer meşesi
BREŞ (Kelime Kökeni: Fransızca brèche)
- Doğal çimento ile lavlı, kavkılı, kabuklu, kemikli kırıntıların kaynaşmasıyla oluşmuş kütle
- Bir yapay mermer türü
BEZE
- Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde
Birleşik Kelimeler: gözyaşı bezeleri
- Hamur topağı, pazı
- Yumurta akı ve pudra şekeri ile yapılan bir çeşit pasta türü