GÜMBÜRDETME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
GÜMBÜRDETME harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli GÜMBÜRDETME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Gümbürdetme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Gümbürdetme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
GÜDÜM16,
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
BETER (Kelime Kökeni: Farsça bedter)
-
Daha kötü, çok kötü
Çöller, Yemen ellerinden beter imiş. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- beter etmek
- beterin beteri var
Birleşik Kelimeler: besbeter, beş beter
TEBER (Kelime Kökeni: Farsça teber)
- Balta
- Bazı dervişlerin taşıdıkları sapı uzun, keskisi ayça biçiminde, küçük ve hafif balta
- Meşin kesmek için kullanılan araç
DEMET (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam
Çiçeklikten bir demet maydanoz yolup geldi, sofradaki barbunya pilakisinin üstüne doğradı. - İnci Aral
-
Bitki veya çiçek destesi
Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon
- Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu
- Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu
Birleşik Kelimeler: elektron demeti
DERME
- Dermek işi
- Aynı türden bir araya getirilmiş şeylerin hepsi, koleksiyon
Birleşik Kelimeler: derme çatma
ERDEM
-
Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet
Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya. - Necati Cumalı
- İnsanın ruhsal olgunluğu
MEDET (Kelime Kökeni: Arapça meded)
-
Yardım, imdat
Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, ha bire medet efendim... - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- `Yardım edin, imdat` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- medet Allah!
- medet ummak (veya beklemek)
ÜREME
- Üremek işi
- Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül
Birleşik Kelimeler: üreme organları, döllenmesiz üreme, eşeyli üreme, eşeysiz üreme, kendiliğinden üreme
RÜTBE (Kelime Kökeni: Arapça rutbe)
-
Mertebe, derece, paye
Müfit vatandaş yetiştirmenin kutsi zevki de her rütbenin, her zevkin fevkinde değil midir? - Etem İzzet Benice
-
Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki
Ben de nişancı taburunun subaylarını rütbeleriyle, isimleriyle bilirdim. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: rütbe indirimi, rütbe sıralaması, tenzilirütbe
TÜRBE (Kelime Kökeni: Arapça turbe)
-
Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
Çekirge'de Hüdavendigâr türbesini ziyaret ettim. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: türbe eriği
ÜMMET (Kelime Kökeni: Arapça ummet)
- Hz. Muhammed'e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslümanların tümü
DÜRME
- Dürmek işi
- Gözleme (II)
- Lahana
GEMRE
- Son turfanda yetişen, sert kabuklu bir tür siyah üzüm
Birleşik Kelimeler: pembegemre