GÖÇÜRÜLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

GÖÇÜRÜLMEK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli GÖÇÜRÜLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖMÜLÜ21, GÖKÇÜL21, GÖÇMEK20, ÖRGÜLÜ20, GÖRKLÜ18, GÖMLEK17, GÖRKEM17, GÖRMEK17, GÜÇLÜK17, ÖMÜRLÜ17, ÇÖMLEK16, ÖLÇMEK16, GÜMRÜK15, KÖLÇER15, ÖRÜLME15, ÇÜRÜME14, GÜRLÜK14, GÜLMEK13, GÜRLEK12, KÜRÜME11, ÜRÜMEK11

KÜRÜME

[isim]

  • Kürümek işi

ÜRÜMEK

[nesnesiz]

  • Havlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ürüyen köpek ısırmaz

GÜRLEK

[isim]

  • Çağlayan

GÜLMEK

[nesnesiz]

  • İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak

    O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek

[-e]

  • Biriyle alay etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gülerim! (veya güleyim bari!)
  • gülerken ısırmak
  • güler misin, ağlar mısın!
  • gülme komşuna, gelir başına
  • gülmekten kırılmak (veya katılmak veya yarılmak)
  • gülüp geçmek
  • gülüp oynamak (veya söylemek)

Birleşik Kelimeler: güle güle, güle oynaya, yüze gülücü

ÇÜRÜME

[isim]

  • Çürümek işi

GÜRLÜK

[isim]

  • Gür olma durumu
  • Verimlilik, feyiz

Birleşik Kelimeler: son gürlüğü

GÜMRÜK (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
  • Bu verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu
  • Sınır kapılarında denetim ve gözetim işlerinin yapıldığı yer

    Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin damgalarıyla dolu pasaportlar eskitti. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gümrük koymak
  • gümrükten mal kaçırır gibi

Birleşik Kelimeler: gümrük beyannamesi, gümrük birliği, gümrük kapısı, gümrük kolcusu, gümrük tarifesi

KÖLÇER

[isim]

[halk ağzında]

[bitki bilimi]

  • Tanelere zarar veren bir buğday hastalığı

ÖRÜLME

[isim]

  • Örülmek işi

    Kelimelerin seçilmesi, cümlelerin örülmesi, ahengin bulunması için müşahhas esaslara sahip olmuştu. - İbrahim Alâeddin Gövsa

ÇÖMLEK

[isim]

  • Toprak tencere

    Kaldırdığı gibi pekmez çömleğini vurmuş yere, tuz buz etmiş. - Rıfat Ilgaz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çömlek patlatmak

Birleşik Kelimeler: çömlek hamuru, çömlek hesabı, çömlek kebabı, çanak çömlek

ÖLÇMEK

[-i]

  • En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek

    Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Aşırı olmamasına dikkat etmek, kontrol etmek

    Behiç cesaretini ölçtüğü zaman kendisini oldukça kuvvetli buldu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ölçüp biçmek

Birleşik Kelimeler: süreölçen, açıklıkölçer, açıölçer, akımölçer, akıntıölçer, alkaliölçer, alkolölçer, amperölçer, asitölçer, aydınlıkölçer, azotölçer, basınçölçer, basıölçer, çaprazölçer, çekimölçer, dalgaölçer, derinlikölçer, duyumölçer, eğimölçer, gazölçer, genleşmeölçer, gerilimölçer, girişimölçer, grizuölçer, hızölçer, ısıölçer, ışıkölçer, ışınımölçer, ışınölçer, ivmeölçer, klorölçer, kuvvetölçer, nemölçer, ozonölçer, polarölçer, renkölçer, rüzgârölçer, sakkarozölçer, sıcaklıkölçer, sıvıölçer, soğumölçer, suölçer, süreölçer, sütölçer, şıraölçer, tayfölçer, yağışölçer, yağmurölçer, yağölçer, yanışölçer, yelölçer, yoğunlukölçer, yuvarölçer, yükseklikölçer

GÖMLEK

[isim]

  • Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi

    Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon
  • Vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırı

    Don ve gömleği ile fırlamış erkekler kapıların önlerinde giyiniyorlardı. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Kitap kapağına geçirilen kap, kılıf

    İplik dikiş, karton kapak ve beş renkli kuşe gömlek içinde çıkacak olan ... kitaplığımızın en değerli eserleri arasında yer alacaktır. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf
  • Dosya kartonu
  • Memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar

[mecaz]

  • Göbek, batın

    İki gömlek yukarı dedesi filancadır.

[mecaz]

  • Basamak, kat, derece

    İki pehlivan yenişememiştir ama Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gömleğinden (veya gömlekten) geçirmek
  • gömlek değiştirmek
  • gömlek eskitmek

Birleşik Kelimeler: ateşten gömlek, don gömlek, kırmızı gömlek, yakasız gömlek, yedi gömlek uzak, deli gömleği, Frenk gömleği, yılan gömleği

GÖRKEM

[isim]

  • Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa
  • Büyüklük

GÖRMEK

[-i]

  • Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
  • Anlamak, kavramak, sezmek

    Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Yanına gidip konuşmak

    Bugün müdürü göreceğim.

  • Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek
  • Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak

    Hangi memlekete gitsek resmî makamlar kadar halkın da rağbetini görürdük. - Falih Rıfkı Atay

  • Yapmak, etmek

    İş görmek. Masraf görmek.

[-i]

[-den]

  • Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak

[-den]

  • Almak

    Birinden ders görmek.

[nesnesiz]

  • Bir şeye erişmek

    Cebi para görmek.

  • Çok değer vermek

    Gözü yalnız parayı görüyor.

[nesnesiz]

  • Bir işleme uğramak

    Teftiş görmek.

[nesnesiz]

  • Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak

    Ev güneş görüyor.

  • Ziyaret etmek
  • Karşılaşmak, rastlaşmak

[-le]

  • Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak

    Körler parmaklarıyla görürler.

[nesnesiz]

  • Sahne olmak, geçirmek

    Bu ova çok savaş gördü.

  • Saymak, herhangi bir şey gibi görmek
  • Gezmek

    Ankara'yı gördün mü?

[teklifsiz konuşmada]

  • Vermek

    Baba hiç param yok, biraz görsen beni, dediği sabahı minnetle anımsar Ali Bey. - Nezihe Meriç

[spor]

  • Takım arkadaşlarından en uygun olanına pas atmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-meye görsün (veya gör)
  • gör (veya görürsün)
  • gör bak
  • gördün deli, savul geri!
  • gören gözün hakkı vardır
  • göresi (veya göreceği) gelmek
  • göreyim seni
  • görme!
  • görmediğe (veya görmemişe) dönmek
  • görmezden gelmek
  • görüp göreceği rahmet bu
  • görüp gözetmek

Birleşik Kelimeler: içgöreç, uzgören, sıtmagörmemiş, güngörmez, dünya görmüş, umurgörmüş, ırakgörür, uzgörür

GÜÇLÜK

[isim]

  • Zorluk

    Halk için, halkla beraber her güçlüğü yeneceğine inanarak dağlar gibi gürlüyor. - Eflâtun Cem Güney

  • Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat

    Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar. - Burhan Felek

  • Engel, pürüz

    Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • güçlüğü (veya güçlükleri) yenmek
  • güçlük çekmek
  • güçlük çıkarmak

Birleşik Kelimeler: iş güçlüğü, konuşma güçlüğü