GÖÇÜRMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
GÖÇÜRMEK harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli GÖÇÜRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÖÇÜ19,
KREM (Kelime Kökeni: Fransızca crème)
- Tene yumuşaklık vermek veya güneş, yağmur vb. dış etkilerden korunmak için sürülen koyu kıvamlı madde
-
Bu kıvamda hazırlanmış olan
Krem deterjan.
- Açık saman rengi, krem rengi
-
Bu renkte olan
Vücutlarının yumuşaklığını gösteren açık renk, krem veya beyaz elbiseler içinde... - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: nemlendirici krem, patakrem, toparlayıcı krem, göz altı kremi, güneş kremi, saç kremi, tıraş kremi
KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)
- Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
-
Yeryüzü, dünya
Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi
- Madenci ocağı, maden fırını
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
KÜME
-
Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup
Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler. - Nabizade Nâzım
- Tümsek biçimindeki yığın
- Tomar
- Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek
- Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup
- Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kümeden düşmek
- kümeye çıkmak
Birleşik Kelimeler: küme bulut, küme çalışması, bir küme, boş küme, çift küme, denk küme, toplumsal küme, üst küme, ayrık kümeler, öncüller kümesi, yıldız kümesi
ÜREM
- Faiz, getiri
GREK (Kelime Kökeni: Fransızca grec)
- Eski Yunan, Helen
ÜÇER
-
Üç sayısının üleştirme sayı sıfatı
Öksüzün cebindeki son tutam tütünü sardılar, sıra ile üçer nefes çektiler. - Refik Halit Karay
- Her defasında üçü bir arada olan, her birine üç
Birleşik Kelimeler: üçer beşer
GÜRE
- Çiftleşmek isteyen kısrak veya dişi eşek
- Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay
- Kuvvetli, dinç
- Çekingen, korkak, ürkek
KÖRE (Kelime Kökeni: Farsça kūre)
- Karınca yuvası
- Demirci körüğünün, kömürlerin yandığı bölüme açılan deliği
ÖREK
- Duvar
GÜME
- Avcı kulübesi
- Bostanda yapılan bekçi kulübesi
MÜGE (Kelime Kökeni: Fransızca muguet)
- İnci çiçeği
ÖRME
-
Örmek işi
Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı. - Orhan Seyfi Orhon
-
Örülerek yapılan
Üstüne açık kahverengi yün örme bir ceket giymişti. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: örme kepenek
ÖRÜK
-
Kendi ipiyle onarılmış kısım
Eğer örük varsa artık paltonun bizimkine ait olduğuna hükmederim. - Burhan Felek
- Saç örgüsü
ÖRÜM
- Sürünün gece veya sabaha karşı otlaması
ÖKÇE
-
Ayakkabı altının topuğa rastlayan yüksek bölümü, topuk
Ökçesi yenmiş ayakkabıların üstünde çamurlu paçaları lime lime sarkıyordu. - Ömer Seyfettin
- Topuğun arka bölümü
- Saban demirinin geçtiği ağaç parçası
Birleşik Kelimeler: ökçe çene, yumurta ökçe