GÖÇMENLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

GÖÇMENLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli GÖÇMENLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖÇMEK20, GÖÇMEN20, GÖMMEK18, ÇÖMMEK17, GÖMLEK17, GÖKMEN17, ÇÖMLEK16, ÖLÇMEK16, GEÇMEK14, ÇENGEL13, ÖNLEME13, EŞEKÇE12, EGEMEN11, ELEMGE11, GELEME11, GELMEK11, ÇELMEK10, EŞLEME10, KENGEL10, ÇELENK9, EŞELEK9, ŞEKLEN9, EMLEME8, MELEME8, EKLEME7, ENEMEK7, ELEMEK7, ELENME7, KELEME7, MELEKE7

EKLEME

[isim]

  • Eklemek işi

[sıfat]

  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi

ENEMEK

[-i]

  • İğdiş etmek

ELEMEK

[-i]

  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

  • Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek
  • İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak

[mecaz]

  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak

[spor]

  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

ELENME

[isim]

  • Elenmek işi

[spor]

  • Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkması

KELEME

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)
  • Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak

MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)

[isim]

  • Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

    Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi]

[felsefe]

  • Yeti
  • Yelken makarası

EMLEME

[isim]

  • Emlemek işi

MELEME

[isim]

  • Melemek işi
  • Koyun, keçi sesi

    Uzaktan ağıla giren koyunlarla kuzuların telaşlı uzun melemeleri sessizliği parçalıyordu. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ağırkanlı, rahatına düşkün

ÇELENK

[isim]

  • Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka

    Duvara dayalı çelenkleri görür. - Nazım Hikmet

[eskimiş]

  • Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çelenk koymak

EŞELEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü

ŞEKLEN (Kelime Kökeni: Arapça şeklen)

[zarf]

  • Biçim bakımından, biçim yönünden

ÇELMEK

[-i]

  • Ayak uzatarak birisini düşürmek
  • Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek

    En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın, bacak arasından en olmayacak golleri yerdi. - Haldun Taner

  • Örtü vb.ni örtünüp iki ucunu bağlamak
  • Bir şeyin kenarını verev veya çapraz kesmek, çalmak

[spor]

  • Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak

[mecaz]

  • Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak

    Gönlümü çelen bir söz söyle.

[mecaz]

  • Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek

    Bu sözünüz deminkini çeliyor.

EŞLEME

[isim]

  • Eşlemek işi, bağlaşım

[sinema]

[televizyon]

  • Görüntü ve ses kuşakları arasındaki bağ, senkronizasyon

Birleşik Kelimeler: bire bir eşleme, dudak eşlemesi

KENGEL (Kelime Kökeni: Farsça kenger)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kenger

Birleşik Kelimeler: kengel sakızı, sütlü kengel

EGEMEN

[sıfat]

  • Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim

    Egemen devlet.

[mecaz]

  • Sözünü geçiren, üstünlük kazanan