GÖÇMENLEŞME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GÖÇMENLEŞME harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli GÖÇMENLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Göçmenleşme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Göçmenleşme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖMEÇ19, GÖÇME19, GÖMME17, ÇÖMME16, ÖLÇME15, ŞÖLEN14, GEÇME13, ÇEŞME12, GEÇEN12, ÖNLEM12, EMMEÇ10, GELME10, ÇELME9, ÇEMEN9, EŞLEM9, ENGEL9, GELEN9, GENEL9, MELEŞ9, MENŞE9, NEMÇE9, ÇELEN8, ELEME6, ENLEM6, ENEME6

ELEME

[isim]

  • Elemek işi, eliminasyon

[spor]

  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme

ENLEM

[isim]

[coğrafya]

  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi

ENEME

[isim]

  • Enemek işi

ÇELEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Ev saçağı

ÇELME

[isim]

  • Çelmek işi
  • Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma

    Bir itişme, bir kakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Arkadan hafifçe bağlanan başörtüsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çelme atmak (veya takmak veya vurmak)

ÇEMEN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)

[bitki bilimi]

  • Bu bitkinin kokulu tohumu
  • Bu tohumu un durumuna getirip sarımsak, kırmızıbiberle karıştırarak yapılan, genellikle pastırma üzerine sürülen macun

EŞLEM

[isim]

  • Kopya

ENGEL

[isim]

  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

  • Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  • Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  • Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer

[spor]

  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli

GELEN

[sıfat]

  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

[fizik]

  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

GENEL

[sıfat]

  • Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

    Genel seçim. Genel tarih.

  • Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan

    Söylediklerim kuşkusuz genel anlamda geçerli. - Adalet Ağaoğlu

  • Yetkisi ve sorumluluğu çok olan

    Genel başkan. Genel müdür.

  • Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)

    Genel kitaplık.

  • Bir genelleme sonucunda elde edilen

    Genel düşünce.

Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ

MELEŞ

[isim]

[halk ağzında]

  • İki kuzulu koyun

MENŞE (Kelime Kökeni: Arapça menşeʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Başlangıç, bir şeyin çıktığı yer, köken, kaynak, sebep

    Yeter ki marazın menşesi anlaşılmış olsun. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: menşe şehadetnamesi

NEMÇE (Kelime Kökeni: Sırpça)

[isim]

[tarih]

  • Avusturya'ya ve halkına verilen ad, Nemse

EMMEÇ

[isim]

[fizik]

  • Aspiratör

GELME

[isim]

  • Gelmek işi

    Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde / Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]

  • Gelmiş olan

    Avrupa'dan gelme bir televizyon.

[sıfat]

  • Yetişme

    İyi aileden gelme çocuk.

[fizik]

  • Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi

Birleşik Kelimeler: bilmezlikten gelme, gidip gelme