[isim]

• Ekin ekilmiş yer

[isim]

• İnek ahırı

[mecaz]

• Bönlük

[argo]

• Aşırı çalışmaya rağmen anlayamama durumu

[isim]

• Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı

  Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

• Eski olma durumu, antikite

  Öyle bir yaştaydık ki eskiliğin oluşturduğu eksikler nedir, bilmiyorduk. - Ayla Kutlu

[isim]

[matematik]

• Çıkarma işleminde kendisinden çıkarma yapılan sayı

[sıfat]

• Kendisine bir şey gerekli olan, muhtaç

[isim]

[halk ağzında]

• Kadın

[sıfat]

• Parça parça kabarmış olan (toprak)

[sıfat]

• Kesikleri olan

[fizik]

• Aralıklarla süren, duraklamalar yapan (elektrik akımı)

  Kesikli akım.

[sıfat]

• Nikeli andıran, nikele benzeyen, nikel gibi

[sıfat]

• Yıllık

[isim]

• Tribün

[isim]

• Ezik olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

• eziklik duymak

[sıfat]

• Lekesi olmayan, tertemiz

  Ayşe'nin güneşli yanık ayakları, lekesiz pembe halıya gömülüyordu. - Cahit Uçuk

[mecaz]

• Namuslu

[sıfat]

• Kendinde sekiz sayısı bulunan

• Sekiz bölümden oluşan, müsemmen

[isim]

• İskambil, domino vb. oyunlarda sekiz işaretini taşıyan kâğıt veya pul

[isim]

[müzik]

• Türk müziğinde birbirini takip eden sekiz sesten oluşan ve tam bir makam meydana getiren dizi

[sıfat]

• Asıllı

• Belli bir kaynaktan çıkmış olan, bir kaynağa dayanan