Göze ile Başlayan Kelimeler
GÖZE ile başlayan 34 kelime bulunuyor. Başında GÖZE olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Göze kelimesinin anlamı nedir? İçinde göze olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
GÖZETLEYİCİLİK32
13 Harfli Kelimeler
GÖZENEKSİZLİK30
12 Harfli Kelimeler
GÖZENEKLİLİK25
11 Harfli Kelimeler
GÖZETLEYİCİ29, GÖZETİCİLİK27, GÖZETLENMEK25, GÖZETLETMEK25, GÖZETMENLİK25, GÖZETTİRMEK25
10 Harfli Kelimeler
GÖZETLEYİŞ28, GÖZENEKSİZ27, GÖZETLENİŞ26, GÖZETİLMEK24, GÖZETLEMEK24, GÖZETLENME24, GÖZETLETME24, GÖZETTİRME24
9 Harfli Kelimeler
GÖZETİLME23, GÖZETLEME23, GÖZENEKLİ22
8 Harfli Kelimeler
GÖZETİCİ24, GÖZETMEN22, GÖZETMEK22
7 Harfli Kelimeler
GÖZETİŞ23, GÖZEMEK21, GÖZETME21, GÖZETİM21, GÖZENEK20
6 Harfli Kelimeler
GÖZEVİ25, GÖZEME20, GÖZELİ19, GÖZENE19
5 Harfli Kelimeler
GÖZER18
4 Harfli Kelimeler
GÖZE17
GÖZE
- Hücre
- Su kaynağı
Birleşik Kelimeler: göze bilimi, göze yutarlığı, göze zarı, gözeler arası, görme gözesi
GÖZER
- Buğday, toprak vb.nin elendiği iri gözlü kalbur
GÖZELİ
- Gözesi olan
Birleşik Kelimeler: bir gözeli, çok gözeli, bir gözeliler
GÖZENE
- Kovandan bal alırken arılardan korunmak için başa giyilen, ön tarafı telden başlık, gözlük
GÖZENEK
- Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
- Pencere
- Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur
- Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame
- Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame
- Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş
Birleşik Kelimeler: dağınık gözenek
GÖZEME
- Gözemek işi
GÖZEMEK
- Kumaştaki deliği örerek kapatmak
- Dikilen bitkilerin seyrek yerlerini sıklaştırmak
GÖZETME
-
Gözetmek işi
Yeryüzünde bir başına değilsiniz, başkalarının zevkini, hatırını da gözetmeniz gerekir. - Nurullah Ataç
GÖZETİM
-
Gözetme işi, nezaret
Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. - Anayasa
- Himaye
- Gözaltı
Ata Sözleri ve Deyimler
- gözetim altında tutmak
- gözetime almak
GÖZENEKLİ
- Gözeneği olan
GÖZETMEN
- Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
- Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse
GÖZETMEK
-
Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
Büyük kardeşler küçükleri gözetir.
- Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
-
Kollamak, beklemek
Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek.
- Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak
- Kayırmak
GÖZETİLME
- Gözetilmek işi
GÖZETLEME
-
Gözetlemek işi, dikiz, dikizleme, erkete
Çömeldiği yerden gizli gizli cevizlerin altını gözetlemeye başladı. - Osman Cemal Kaygılı
Birleşik Kelimeler: gözetleme deliği
GÖZETİŞ
- Gözetme işi