GÖVERİ ile Oluşan Kelimeler (GÖVERİ Kelime Türetme)
GÖVERİ harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. GÖVERİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Göveri kelimesinin anlamı nedir? Göveri ile başlayan kelimeler. İçinde göveri olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
GÖVERİ22
5 Harfli Kelimeler
GÖREV21, VERGİ15
4 Harfli Kelimeler
GÖRE14, GREV14, ÖRGE14, VERİ10, ERGİ8, GERİ8
3 Harfli Kelimeler
ÖGE13, ERG7, GRİ7
2 Harfli Kelimeler
EV8, VE8, GE6, ER2, RE2
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
RE
- Türk alfabesinin yirmi birinci harfinin adı, okunuşu
- Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
- Renyum elementinin simgesi
GE
- Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı, okunuşu
- Germanyum elementinin simgesi
ERG (Kelime Kökeni: Fransızca erg)
- CGS sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 santimetre hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir
- Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge
GRİ (Kelime Kökeni: Fransızca gris)
- Kül rengi, boz renk, demir rengi, demirî
- Bu renkte olan
Birleşik Kelimeler: gri pasaport, açık gri, koyu gri, gümüş grisi, kum grisi, kurşun grisi
ERGİ
- İyi bir şeye erişme durumu, mazhariyet
GERİ
-
Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı
Amerikan barın gerisinden işaret eden barmen seslendi. - Necati Cumalı
-
Son, sonuç
Sen gerisini düşünme.
-
Bir şeyin sona kalan bölümü
Yazının gerisi yarın yayımlanacak.
-
Geçmiş, mazi
Artık geride özleyeceğim hiçbir şey yok. - Sait Faik Abasıyanık
- Hayvanda boşaltım organının dışı
-
Eksik gösteren (saat)
Bu saat beş dakika geridir.
- Aptal, anlayışsız
-
Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş
Geri düşünce. Geri adam.
-
Geriye doğru
Bağına, bahçene, suyuna, toprağına veda ederek geri gidiyorum. - Falih Rıfkı Atay
- `Geri dön, geri git!` anlamında bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- geri almak
- geri basmak
- geri çekilmek
- geri çevirmek
- geri dönmek
- geri durmak
- geri gitmek
- geri göndermek
- geri kalmak
- geri kalmamak
- geri komamak
- geri saymak
- geri vermek
- geriye bırakmak
- geriye dönmek
- geriye yürümek
Birleşik Kelimeler: geri besleme, geri bildirim, geri çekilme, geri dönüşüm, geri hizmet, geri kafalı, geri kalmış, geri ödeme, geri plan, geri tepme, geri vites, geri zekâlı, geriden geriye, gerisin geri, geriye dönüş, ileri geri
- Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval
EV
- Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
-
Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane
Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. - Necati Cumalı
-
Aile
Evine bağlı bir adam.
- Soy, nesil
Ata Sözleri ve Deyimler
- ev açmak
- ev alma, komşu al
- ev bozmak
- evde kalmak
- evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
- eve çıkmak
- ev ev dolaşmak (veya gezmek)
- evi ev eden avrat
- ev işletmek
- evlerden ırak (veya uzak)
- evlere şenlik
- ev tutmak
Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi
VE
- Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu
-
İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz
Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: ve benzeri, ve diğeri, vesair, vesaire, veya, veyahut
VERİ
- Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done
-
Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler
Bir romanın verileri.
-
Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları
İstatistik veriler.
-
Bilgi, data
Eldeki tüm veriler, sızmadan önce gene dayanamayıp onu aradığımı gösteriyor. - Elif Şafak
- Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey
- Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi
Birleşik Kelimeler: veri bankası, veri dosyası, veri işlem, veri ortamı, veri tabanı, veri toplama, özveri
ÖGE
- Bir bütünü oluşturan, bütünden ayrıştırıldığında da kendi başına anlam taşıyan parça, unsur
- Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, ilke, unsur
-
Gerekçe, araç
O savaşı başarıya ulaştıran en kuvvetli öge, ne yabancıdan gördüğümüz yardım ne de bugünkü özel girişimcilerin gayretleridir. - Necati Cumalı
- Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman
- Bir cümleyi oluşturan özne, yüklem, tümleç vb. birimlerden her biri
- Bir sınıf veya bir topluluğun bireylerinden her biri
Birleşik Kelimeler: inorganik öge, organik öge
GÖRE
-
Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince
Kendime göre bir de aday buldum. - Adalet Ağaoğlu
-
Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, bakarak, nazaran
Bilginlerin dediğine göre on milyona yakın Türk yurt değiştirdi. - Nezihe Araz
GREV (Kelime Kökeni: Fransızca grève)
-
İş bırakımı
Tartışma, grevin nereden çıktığını aklına takanlar yüzünden büyüyüp genişledi. - Nermi Uygur
Ata Sözleri ve Deyimler
- grev yapmak
Birleşik Kelimeler: grev gözcüsü, grev kırıcı, grev kırıcılığı, grev sözcüsü, genel grev, açlık grevi, oturma grevi
ÖRGE
- Motif
VERGİ
-
Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para
Önce vergiyi kolay tahsil etmenin vesilesini hazırlasınlar. - Burhan Felek
- Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik
Ata Sözleri ve Deyimler
- vergi kaçırmak
- vergiye bağlamak
Birleşik Kelimeler: vergi beyannamesi, vergi dairesi, vergi dilimi, vergi iadesi, vergi kaçağı, vergi kaçakçısı, vergi matrahı, vergi muafiyeti, vergi mükellefi, vergi oranı, vergi rekortmeni, vergi yükümlüsü, dolaylı vergi, dolaysız vergi, müterakki vergi, nakdî vergi, vasıtalı vergi, vasıtasız vergi, Allah vergisi, çevre temizlik vergisi, çöp vergisi, damga vergisi, emlak vergisi, gelir vergisi, katma değer vergisi, sayım vergisi, Tanrı vergisi, veraset ve intikal vergisi