GÖRÜM ile Oluşan Kelimeler (GÖRÜM Kelime Türetme)

GÖRÜM harflerinden oluşan 9 kelime bulunuyor. GÖRÜM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Görüm kelimesinin anlamı nedir? Görüm ile başlayan kelimeler. İçinde görüm olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

GÖRÜM18

4 Harfli Kelimeler

GÖMÜ17, GÖRÜ16, ÖRGÜ16, ÖRÜM13, ÖMÜR13

3 Harfli Kelimeler

ÖRÜ11, GÜM10, GÜR9

GÜR

[sıfat]

  • Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran

    Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi. - Ömer Seyfettin

  • Bol, verimli, feyyaz

    Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: gürsoluk

GÜM

[isim]

  • Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü

    Kapı güm diye kapandı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • güme gitmek
  • güme götürmek
  • güm güm atmak
  • güm güm etmek

ÖRÜ

[isim]

  • Örme işi

[halk ağzında]

  • Yama olarak yapılan örgü

[halk ağzında]

  • Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set

[isim]

[halk ağzında]

  • Otlak

Birleşik Kelimeler: besi örü

ÖRÜM

[isim]

[halk ağzında]

  • Sürünün gece veya sabaha karşı otlaması

ÖMÜR (Kelime Kökeni: Arapça ʿumr)

[isim]

  • Yaşam

    Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni. - Yunus Emre

[mecaz]

  • Çok hoşa giden şey

    Bu adamın arkadaşlığı ömürdür.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ömre bedel
  • ömrümün varı
  • ömrüne bereket
  • ömrüne ömür katmak
  • ömrü oldukça
  • ömrü uzamak
  • ömrü vefa etmemek
  • ömür çürütmek
  • ömür geçirmek
  • ömürler (veya ömrün bol) olsun
  • ömürsün
  • ömür sürmek

Birleşik Kelimeler: ömrübillah, ömrühayat, ömür adam, ömür boyu, ömür törpüsü, dayanım ömrü, dayanma ömrü, raf ömrü, ahir ömründe

GÖRÜ

[isim]

  • Görme yetisi
  • Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret

    Buranın görüsü geniş.

[felsefe]

  • Dolaysız kavrama, birden kavrama

Birleşik Kelimeler: hoşgörü, içgörü, öngörü, sağgörü

ÖRGÜ

[isim]

  • Örme işi veya biçimi
  • Tığ, şiş veya özel makineyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey
  • Dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi
  • Örülmüş saç bölüğü, belik

    Kadının başına doladığı örgülerden biri, firketelerden kurtulup omzuna düşüyor eğilince. - Nezihe Meriç

  • Dramatik metinlerde konunun ana çizgisi , olayın işlenişi veya çatısı
  • Yapı

    Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Her türlü eylem ve olaydan oluşan akış

    Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım. - Nezihe Meriç

[sıfat]

  • Örülerek yapılan, örme

    Örgü bir giysi.

[anatomi]

  • Bazı sinir veya damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum

[tiyatro]

  • Duvar veya ayak örme işi, tarzı

Birleşik Kelimeler: hezaren örgü, pirinç örgü, tel örgü, saç örgüsü

GÖMÜ

[isim]

  • Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, define

GÖRÜM

[isim]

  • Görme yetisi

    Trahom hastalığı, tedavi edilmezse görümü yok etmeye kadar varabilir.

Birleşik Kelimeler: iç görüm