GÖRÜCÜ ile Oluşan Kelimeler (GÖRÜCÜ Kelime Türetme)

GÖRÜCÜ harflerinden oluşan 10 kelime bulunuyor. GÖRÜCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Görücü kelimesinin anlamı nedir? Görücü ile başlayan kelimeler. Görücü ile biten kelimeler. İçinde görücü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

GÖRÜCÜ23, ÖRGÜCÜ23

5 Harfli Kelimeler

ÖRÜCÜ18, GÜRCÜ16

4 Harfli Kelimeler

GÖRÜ16, ÖRGÜ16, GÜCÜ15

3 Harfli Kelimeler

ÖCÜ14, ÖRÜ11, GÜR9

GÜR

[sıfat]

  • Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran

    Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi. - Ömer Seyfettin

  • Bol, verimli, feyyaz

    Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: gürsoluk

ÖRÜ

[isim]

  • Örme işi

[halk ağzında]

  • Yama olarak yapılan örgü

[halk ağzında]

  • Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set

[isim]

[halk ağzında]

  • Otlak

Birleşik Kelimeler: besi örü

ÖCÜ

[isim]

  • Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş hayalî yaratık, umacı

GÜCÜ

[isim]

[halk ağzında]

  • Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı

Birleşik Kelimeler: gücü ipliği

GÜRCÜ (Kelime Kökeni: Farsça gurcī)

[isim]

  • Gürcistan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

GÖRÜ

[isim]

  • Görme yetisi
  • Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret

    Buranın görüsü geniş.

[felsefe]

  • Dolaysız kavrama, birden kavrama

Birleşik Kelimeler: hoşgörü, içgörü, öngörü, sağgörü

ÖRGÜ

[isim]

  • Örme işi veya biçimi
  • Tığ, şiş veya özel makineyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey
  • Dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi
  • Örülmüş saç bölüğü, belik

    Kadının başına doladığı örgülerden biri, firketelerden kurtulup omzuna düşüyor eğilince. - Nezihe Meriç

  • Dramatik metinlerde konunun ana çizgisi , olayın işlenişi veya çatısı
  • Yapı

    Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Her türlü eylem ve olaydan oluşan akış

    Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım. - Nezihe Meriç

[sıfat]

  • Örülerek yapılan, örme

    Örgü bir giysi.

[anatomi]

  • Bazı sinir veya damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum

[tiyatro]

  • Duvar veya ayak örme işi, tarzı

Birleşik Kelimeler: hezaren örgü, pirinç örgü, tel örgü, saç örgüsü

ÖRÜCÜ

[isim]

  • Örme işi yapan kimse
  • Kumaş ve örgülerdeki yırtıkları, delikleri onaran kimse veya bu işlerin yapıldığı yer
  • Duvar yapan veya onaran kimse, yapı ustası

GÖRÜCÜ

[isim]

  • Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse

    Zengin olduğumuz için görücüler, bizim bu uzak köşke gelmekten usanmıyorlar. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • görücü gitmek
  • görücüye çıkmak

ÖRGÜCÜ

[isim]

  • Örgü örüp satan kimse