GÖRDÜRTMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GÖRDÜRTMEK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli GÖRDÜRTMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖMÜK18, GÖMÜT18, GÖRÜM18, DÖGER17, ÖRGÜT17, DÖKÜM16, GÖRME16, DÖKME14, KÖMÜR14, TÜMÖR14, GÜDEK13, KÜTÖR13, ÖRTÜK13, ÖRDEK13, GÜTME12, ÖRMEK12, ÖRTME12, ÖTMEK12, TERÖR11, DÜRME10, ÜTMEK8, ÜRKME8

ÜTMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
  • Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek

[-i]

[halk ağzında]

  • Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak

ÜRKME

[isim]

  • Ürkmek işi, tevahhuş

DÜRME

[isim]

  • Dürmek işi
  • Gözleme (II)

[halk ağzında]

  • Lahana

TERÖR (Kelime Kökeni: Fransızca terreur)

[isim]

  • Yıldırı

    Terör olaylarının tedirgin, sancılı seyircileriyiz. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: trafik terörü

GÜTME

[isim]

  • Gütmek işi

    Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar. - Necati Cumalı

ÖRMEK

[-i]

  • İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak

    Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! - Sait Faik Abasıyanık

  • Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak

    Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. - Burhan Felek

  • Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak

    Kız saçlarını örmüş.

  • Duvar yapmak veya onarmak

    Bu duvarı iki günde ördüler.

  • Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak

    Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak

    Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. - Abdülhak Şinasi Hisar

ÖRTME

[isim]

  • Örtmek işi

[halk ağzında]

  • Başörtüsü

    Kızlığında, başlarına soluk örtmelerini alır, yünlerini sırtlar, ırmak boyuna yün boyamaya giderdi. - Nezihe Meriç

[halk ağzında]

  • Üstü kapalı, önü açık yer

    Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber. - Yaşar Kemal

ÖTMEK

[nesnesiz]

  • Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak

    Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı - Âşık Veysel

  • Herhangi bir nesne, sürekli ses çıkarmak
  • Üflemeli çalgıların sesi çıkmak

    Bu flüt ötmüyor.

[argo]

  • Anlamsız, boş konuşmak

    Onlar saçma sapan ötüp dururken ben içimden şöyle düşünüyordum. - Refik Halit Karay

[argo]

  • (Sarhoş) kusmak

[argo]

  • Gizli bir şeyi söylemek

GÜDEK

[isim]

  • Amaçlanan sonuç, güdülen şey

KÜTÖR (Kelime Kökeni: Türkçe küt + Fransızca -eur)

[isim]

[spor]

  • Smaçör

ÖRTÜK

[sıfat]

  • Örtülü, kapalı

    İsyankâr sitemlerle dolu, örtük çığlıklar olarak değerlendirilen şiirler yazdığı söyleniyordu. - Reha Mağden

ÖRDEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu, badi, badik (Anas)

    Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar. - Haldun Taner

  • Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık, oturak

[argo]

  • Otobüs ve minibüs sürücülerinin yollardan aldıkları biletsiz yolcular için kullandıkları bir söz

    Aybaşında maaşını tirink aldığından başka, gidip gelirken yolda ördek de düşüyordu. - Orhan Kemal

[argo]

  • Hile ile para sızdırılacak kimse, enayi

Birleşik Kelimeler: ördek balığı, ördekbaşı, ördekgagası, ördek yürüyüşü, bozördek, deniz ördeği, Pekin ördeği, yaban ördeği

DÖKME

[isim]

  • Dökmek işi

    Üşenmiyor, her gün üç yüz metre yürüyüp çöpünü dökmeye buraya geliyor. - Elif Şafak

[sıfat]

  • Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan

    Dökme su.

[sıfat]

  • Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan

    Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento.

[sıfat]

  • Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış

    Dökme soba.

[denizcilik]

  • Dökme yük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dökme su ile değirmen dönmez

Birleşik Kelimeler: dökme çimento, dökme demir, dökme gaz, dökme yük

KÖMÜR

[isim]

[madencilik]

  • Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda karbon bulunan katı yakıt

    Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar. - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]

[mecaz]

  • Siyah renkli

    Kömür gözlü.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kömür başa vurmak
  • kömür gibi

Birleşik Kelimeler: kömür kalem, kömürkayası, beyaz kömür, yağlı kömür, hayvan kömürü, kalem kömürü, kok kömürü, maden kömürü, mangal kömürü, meşe kömürü, odun kömürü, pırnal kömürü, taş kömürü

TÜMÖR (Kelime Kökeni: Fransızca tumeur)

[isim]

[tıp]

  • Ur