GÖRDES ile Oluşan Kelimeler (GÖRDES Kelime Türetme)
GÖRDES harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. GÖRDES kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Gördes kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
GÖRDES19
5 Harfli Kelimeler
DÖGER17
4 Harfli Kelimeler
GÖRE14, ÖRGE14, GRES9, DERS7
3 Harfli Kelimeler
ÖGE13, ÖRS10, SÖR10, ERG7, SER4
2 Harfli Kelimeler
ÖD10, GE6, DE4, ES3, SE3, ER2, RE2
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
RE
- Türk alfabesinin yirmi birinci harfinin adı, okunuşu
- Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
- Renyum elementinin simgesi
ES
-
Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı
Dörtlük es. Sekizlik es.
Ata Sözleri ve Deyimler
- es geçmek
- Aynştaynyum elementinin simgesi
SE
- Türk alfabesinin yirmi ikinci harfinin adı, okunuşu
- Üç
Birleşik Kelimeler: ciharıse
- Selenyum elementinin simgesi
SER (Kelime Kökeni: Farsça ser)
- Baş, kafa
-
Başkan, reis
Sertabip. Sermürettip.
Ata Sözleri ve Deyimler
- serde ... var
- ser verip sır vermemek
Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver
-
Limonluk
Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir. - Aydın Boysan
DE
- Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
GE
- Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı, okunuşu
- Germanyum elementinin simgesi
DERS (Kelime Kökeni: Arapça ders)
-
Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre
Dersin bitmesine beş dakika var.
-
Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu. - Necati Cumalı
-
Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- ders (veya dersi) asmak
- ders almak
- ders çalışmak
- ders görmek
- ders olmak
- ders vermek
- ders yapmak
Birleşik Kelimeler: dersbaşı, ders dışı, dershane, dersiam, ders içi, ders notu, ders programı, ek ders, seçimlik ders, seçmeli ders, yardımcı ders, hayat dersi
ERG (Kelime Kökeni: Fransızca erg)
- CGS sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 santimetre hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir
- Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge
GRES (Kelime Kökeni: Fransızca graisse)
- Makine yağı
Birleşik Kelimeler: gres pompası, gres yağı
ÖRS
-
Biçimleri yapılacak işe göre değişen, üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli, demir araç
Demir yalım gibi kızarmıştı. Küçücük örsünün üstüne koydu, dövmeye başladı. - Yaşar Kemal
- Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı gereci
Ata Sözleri ve Deyimler
- örs ve çekiç arasında kalmak
Birleşik Kelimeler: örs kemiği
SÖR (Kelime Kökeni: Fransızca soeur)
- Katolik mezhebinde kendini dine adayan ve manastırda yaşayan kadın
- Katolik mezhebinde dinle ilgili bir yükümlülük almayan ancak din uğruna hemşirelik, hasta bakıcılık vb. işlerde çalışan kadın
- İngiliz soyluluk unvanı
ÖD
- Safra (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ödü bokuna karışmak
- ödü kopmak (veya patlamak)
- ödünü koparmak (veya patlatmak)
Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü
- Öd ağacı
-
Bu ağacın kıyılmış parçalarından yapılan tütsü
Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Birleşik Kelimeler: öd ağacı
ÖGE
- Bir bütünü oluşturan, bütünden ayrıştırıldığında da kendi başına anlam taşıyan parça, unsur
- Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, ilke, unsur
-
Gerekçe, araç
O savaşı başarıya ulaştıran en kuvvetli öge, ne yabancıdan gördüğümüz yardım ne de bugünkü özel girişimcilerin gayretleridir. - Necati Cumalı
- Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman
- Bir cümleyi oluşturan özne, yüklem, tümleç vb. birimlerden her biri
- Bir sınıf veya bir topluluğun bireylerinden her biri
Birleşik Kelimeler: inorganik öge, organik öge
GÖRE
-
Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince
Kendime göre bir de aday buldum. - Adalet Ağaoğlu
-
Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, bakarak, nazaran
Bilginlerin dediğine göre on milyona yakın Türk yurt değiştirdi. - Nezihe Araz