Gör ile Başlayan Kelimeler

GÖR ile başlayan 116 kelime bulunuyor. Başında GÖR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde gör olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

GÖREVLENDİRİLME34

14 Harfli Kelimeler

GÖREVLENDİRMEK33

13 Harfli Kelimeler

GÖREVSELCİLİK33, GÖRÜŞTÜRÜLMEK33, GÖREVLENDİRME32, GÖRÜNTÜLEYİCİ32, GÖRÜLMEMİŞLİK30, GÖRÜNTÜLENMEK28, GÖRÜNTÜLETMEK28, GÖRENEKSİZLİK27

12 Harfli Kelimeler

GÖRÜNGÜCÜLÜK37, GÖRÜŞTÜRÜLME32, GÖRÜŞMECİLİK31, GÖRÜNÜRLERDE28, GÖRÜNTÜLETME27, GÖRÜNTÜLENME27, GÖRÜNTÜLEMEK27, GÖRENEKÇİLİK25

11 Harfli Kelimeler

GÖRGÜSÜZLÜK35, GÖRÜŞSÜZLÜK34, GÖREVDAŞLIK33, GÖREVSİZLİK31, GÖRÜŞTÜRMEK29, GÖRGÜLENMEK28, GÖREVLENMEK28, GÖRÜNMEZLİK27, GÖRECECİLİK27, GÖRMEMEZLİK26, GÖRMEMİŞLİK26, GÖRÜNTÜLEME26

10 Harfli Kelimeler

GÖRGÜSÜZCE35, GÖRGÜCÜLÜK33, GÖRÜŞLÜLÜK29, GÖREVCİLİK29, GÖRÜŞÜLMEK28, GÖRÜŞTÜRME28, GÖREVLENME27, GÖRGÜLENME27, GÖRÜLMEMİŞ27, GÖRÜNÜRLÜK26, GÖREVLİLİK26, GÖRÜMCELİK26, GÖRÜNTÜLÜK26, GÖRÜNTÜSEL25, GÖRDÜRTMEK25, GÖRÜMSETME25, GÖRENEKSİZ24, GÖRENEKSEL21

9 Harfli Kelimeler

GÖRGÜLÜCE30, GÖRÜCÜLÜK28, GÖRÜŞMECİ28, GÖRMÜŞLÜK27, GÖRÜŞÜLME27, GÖRÜNÜMLÜ26, GÖRÜNÜŞTE26, GÖRÜNÜRDE25, GÖRDÜRTME24, GÖRDÜRMEK24, GÖRMEZLİK23, GÖRENEKÇİ22, GÖRECELİK22, GÖRESİMEK21, GÖRENEKLİ19, GÖRELİLİK19

8 Harfli Kelimeler

GÖRGÜSÜZ30, GÖRÜŞSÜZ29, GÖREVDAŞ29, GÖREVSİZ28, GÖREVSEL25, GÖRÜŞMEK24, GÖRÜNMEZ24, GÖRÜMLÜK23, GÖRMEMİŞ23, GÖRDÜRME23, GÖRÜNMEK21, GÖRÜLMEK21, GÖRECELİ21, GÖRESİME20, GÖRKEMLİ19

7 Harfli Kelimeler

GÖRGÜLÜ25, GÖRÜNGÜ25, GÖRÜŞLÜ24, GÖRÜNÜŞ24, GÖRÜMCE23, GÖREVLİ23, GÖRÜNGE23, GÖRÜŞME23, GÖRÜNÜM22, GÖRMECE21, GÖRÜNTÜ21, GÖRÜNÜR21, GÖRÜLME20, GÖRÜNME20, GÖRENEK17, GÖRELİK17

6 Harfli Kelimeler

GÖRÜCÜ23, GÖRMÜŞ22, GÖRMEZ20, GÖRDES19, GÖRECE19, GÖRECİ19, GÖRDEK18, GÖRKLÜ18, GÖRKEM17, GÖRMEK17, GÖRSEL17, GÖRELE16, GÖRELİ16

5 Harfli Kelimeler

GÖREV21, GÖR21, GÖRÜŞ20, GÖRÜM18, GÖRME16

4 Harfli Kelimeler

GÖRÜ16, GÖRK14, GÖRE14

GÖRK

[isim]

[halk ağzında]

  • Güzellik, gösteriş

GÖRE

[zarf]

  • Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince

    Kendime göre bir de aday buldum. - Adalet Ağaoğlu

  • Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, bakarak, nazaran

    Bilginlerin dediğine göre on milyona yakın Türk yurt değiştirdi. - Nezihe Araz

GÖRELE

[isim]

  • Giresun iline bağlı ilçelerden biri

GÖRELİ

[sıfat]

[felsefe]

  • Göreceli

GÖRME

[isim]

  • Görmek işi, rüyet

    İnsanın sözünün başkalarına ulaştığını, onlarla buluştuğunu görmesi gönendirici, güzel bir duygu. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: görme açısı, görme engelli, görme gözesi, görme hücresi, anadan görme, sonradan görme

GÖRÜ

[isim]

  • Görme yetisi
  • Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret

    Buranın görüsü geniş.

[felsefe]

  • Dolaysız kavrama, birden kavrama

Birleşik Kelimeler: hoşgörü, içgörü, öngörü, sağgörü

GÖRENEK

[isim]

[toplum bilimi]

  • Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet

    Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım? - Aka Gündüz

GÖRELİK

[isim]

[felsefe]

  • Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite

GÖRKEM

[isim]

  • Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa
  • Büyüklük

GÖRMEK

[-i]

  • Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
  • Anlamak, kavramak, sezmek

    Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Yanına gidip konuşmak

    Bugün müdürü göreceğim.

  • Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek
  • Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak

    Hangi memlekete gitsek resmî makamlar kadar halkın da rağbetini görürdük. - Falih Rıfkı Atay

  • Yapmak, etmek

    İş görmek. Masraf görmek.

[-i]

[-den]

  • Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak

[-den]

  • Almak

    Birinden ders görmek.

[nesnesiz]

  • Bir şeye erişmek

    Cebi para görmek.

  • Çok değer vermek

    Gözü yalnız parayı görüyor.

[nesnesiz]

  • Bir işleme uğramak

    Teftiş görmek.

[nesnesiz]

  • Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak

    Ev güneş görüyor.

  • Ziyaret etmek
  • Karşılaşmak, rastlaşmak

[-le]

  • Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak

    Körler parmaklarıyla görürler.

[nesnesiz]

  • Sahne olmak, geçirmek

    Bu ova çok savaş gördü.

  • Saymak, herhangi bir şey gibi görmek
  • Gezmek

    Ankara'yı gördün mü?

[teklifsiz konuşmada]

  • Vermek

    Baba hiç param yok, biraz görsen beni, dediği sabahı minnetle anımsar Ali Bey. - Nezihe Meriç

[spor]

  • Takım arkadaşlarından en uygun olanına pas atmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-meye görsün (veya gör)
  • gör (veya görürsün)
  • gör bak
  • gördün deli, savul geri!
  • gören gözün hakkı vardır
  • göresi (veya göreceği) gelmek
  • göreyim seni
  • görme!
  • görmediğe (veya görmemişe) dönmek
  • görmezden gelmek
  • görüp göreceği rahmet bu
  • görüp gözetmek

Birleşik Kelimeler: içgöreç, uzgören, sıtmagörmemiş, güngörmez, dünya görmüş, umurgörmüş, ırakgörür, uzgörür

GÖRSEL

[sıfat]

  • Görme duyusuyla ilgili olan, görmeye dayanan

Birleşik Kelimeler: görsel etkileme, görsel-işitsel, görsel sanatlar

GÖRDEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Acı balık

GÖRKLÜ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Güzel, gösterişli

    Üstünde, içeri doğru, büyük ve görklü bir yarım ay bükülür. - Salâh Birsel

GÖRÜM

[isim]

  • Görme yetisi

    Trahom hastalığı, tedavi edilmezse görümü yok etmeye kadar varabilir.

Birleşik Kelimeler: iç görüm

GÖRENEKLİ

[sıfat]

  • Göreneklerine bağlı, göreneği olan