GÖNÜLSÜZCE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

GÖNÜLSÜZCE harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli GÖNÜLSÜZCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖZGÜ19, GÖZE17, GÖCE17, ÖZGE17, GÜCÜ15, ÖZLÜ15, ÖNCÜ15, ÜZGÜ15, GÖLE14, GÜCE13, ÖZEL13, ÖZEN13, ÖZNE13, ÖNCE13, GÜNÜ12, ÖNEL10, SEZÜ10, ÜNLÜ8, SÜNE7, ÜLEN6, LENS5

LENS (Kelime Kökeni: İngilizce lens)

[isim]

  • Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens

[fizik]

  • Mercek

Birleşik Kelimeler: kontak lens

ÜLEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Ulan

    Ülen, haddini bilmez bastıbacak, emir vermek sana mı kaldı? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SÜNE

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek (Eurigaster integriceps)

ÜNLÜ

[sıfat]

  • Ün salmış olan, tanınmış, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar, anlı şanlı

    Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi. - Tarık Buğra

[isim]

[dil bilgisi]

  • Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü

Birleşik Kelimeler: ünlü benzeşmesi, ünlü çatışması, ünlü kaynaşması, ünlü kısalması, ünlü türemesi, ünlü uyumu, ağızsıl ünlü, bağlayıcı ünlü, dar ünlü, düz ünlü, geniş ünlü, ikili ünlü, ikiz ünlü, ince ünlü, kalın ünlü, kısa ünlü, türeme ünlü, uzun ünlü, üçüz ünlü, yuvarlak ünlü, ağız ünlüsü, bağlantı ünlüsü, geniz ünlüsü, pekiştirme ünlüsü

ÖNEL

[isim]

[hukuk]

  • Mehil

SEZÜ

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mantar meşesi

GÜNÜ

[isim]

[halk ağzında]

  • Haset
  • Zamanından önce doğan yavru

GÜCE

[isim]

  • Giresun iline bağlı ilçelerden biri

ÖZEL

[sıfat]

  • Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal

    Aşçının özel yemeği.

  • Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal
  • Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî

    Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta. - Necati Cumalı

  • Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı
  • Dikkate değer

    Özel bir ilgi gösterdi.

  • Ayırt edici bir niteliği olan
  • Her zaman görülenden, olağandan farklı

    Özel durumları da göz önüne alalım.

Birleşik Kelimeler: özel ad, özel af, özel dikiş, özel dil, özel girişim, özel hayat, özel isim, özel kalem, özel kesim, özel mülkiyet, özel okul, özel radyo, özel sayı, özel sektör, özel televizyon, özel teşebbüs, özel tiyatro, özel ulak, özel yaşam, hizmete özel, kişiye özel

ÖZEN

[isim]

  • Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba, itina, ihtimam

    Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • özen göstermek

ÖZNE

[isim]

[dil bilgisi]

  • Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimse veya şey, fail, süje: Çocuk uyudu. Çocuk henüz küçüktür cümlelerinde çocuk sözü öznedir

[felsefe]

  • Bilinci, sezgisi, düş gücü olan, bazı filozoflara göre de dış dünyaya karşıt olan birey

Birleşik Kelimeler: özne grubu, özne öbeği, dolaylı özne, ortak özne, pekiştirmeli özne, sözde özne

ÖNCE

[zarf]

  • İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı

    Önce hep birlikte basın suçunu tarif edelim. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • önce can, sonra canan

Birleşik Kelimeler: bir an önce, bir ayak önce, bir gün önce, ilk önce, milattan önce, kambriyen öncesi, mantık öncesi, okul öncesi, tarih öncesi

GÖLE

[isim]

  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri

GÜCÜ

[isim]

[halk ağzında]

  • Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı

Birleşik Kelimeler: gücü ipliği

ÖZLÜ

[sıfat]

  • Özü olan, öz bölümü çokça olan

    Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Düşünceyi gereksiz söz kullanmadan bildiren

    Özlü anlatım.

  • Kıvamlı
  • Benliğinde, varlığında, yapısında herhangi bir nitelik bulunan

    Ben o kadar bedbaht, doğru özlü bir kadınım ki beni sonra anlayacaksınız. - Aka Gündüz

  • Yapışkan, verimli (toprak)

[zarf]

  • Kısa ve anlamlı bir biçimde

    Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı. - Yusuf Ziya Ortaç

Birleşik Kelimeler: özlü çamur, özlü un, bal özlü