GÖNDERTME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
GÖNDERTME harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli GÖNDERTME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Göndertme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Göndertme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
DÖGER17,
ETMEN
- Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
DENET
- Denetleme işi, teftiş
- Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi
ERDEN
- Bakire
-
Bakire olarak, bakire bir biçimde
Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri
ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)
-
Çok az, çok seyrek
Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek
-
Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde
Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı
RENDE (Kelime Kökeni: Farsça rende)
- Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
- Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
-
Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey
Peynir rendesi. Sabun rendesi.
TREND (Kelime Kökeni: İngilizce trend)
- 343 eğilim
DEMET (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam
Çiçeklikten bir demet maydanoz yolup geldi, sofradaki barbunya pilakisinin üstüne doğradı. - İnci Aral
-
Bitki veya çiçek destesi
Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon
- Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu
- Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu
Birleşik Kelimeler: elektron demeti
DERME
- Dermek işi
- Aynı türden bir araya getirilmiş şeylerin hepsi, koleksiyon
Birleşik Kelimeler: derme çatma
DENME
- Denmek işi
ERDEM
-
Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet
Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya. - Necati Cumalı
- İnsanın ruhsal olgunluğu
MEDET (Kelime Kökeni: Arapça meded)
-
Yardım, imdat
Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, ha bire medet efendim... - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- `Yardım edin, imdat` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- medet Allah!
- medet ummak (veya beklemek)
ERGEN
- Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ
- Henüz evlenmemiş, bekâr
Ata Sözleri ve Deyimler
- ergene karı boşamak kolay
- ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma
- ergen olmak