GÖNDERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GÖNDERME harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli GÖNDERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gönderme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Gönderme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DÖGER17, GÖDEN17, GÖRME16, ÖRGEN15, DÖNME14, DÖNEM14, ÖDEME14, DÖNER13, ÖNDER13, GEDME12, DENGE11, GEMRE10, GERME10, ERGEN9, GEREN9, DERME8, DENME8, ERDEM8, ERDEN7, ENDER7, RENDE7

ERDEN

[sıfat]

  • Bakire

[zarf]

  • Bakire olarak, bakire bir biçimde

    Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri

ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)

[sıfat]

  • Çok az, çok seyrek

    Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek

[zarf]

  • Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

    Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı

RENDE (Kelime Kökeni: Farsça rende)

[isim]

  • Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
  • Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
  • Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey

    Peynir rendesi. Sabun rendesi.

DERME

[isim]

  • Dermek işi
  • Aynı türden bir araya getirilmiş şeylerin hepsi, koleksiyon

Birleşik Kelimeler: derme çatma

DENME

[isim]

  • Denmek işi

ERDEM

[isim]

  • Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet

    Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya. - Necati Cumalı

[felsefe]

  • İnsanın ruhsal olgunluğu

ERGEN

[sıfat]

  • Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ
  • Henüz evlenmemiş, bekâr

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ergene karı boşamak kolay
  • ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma
  • ergen olmak

GEREN

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuruyunca çatlayan toprak, verimsiz, tuzlu, killi toprak

GEMRE

[isim]

[bitki bilimi]

  • Son turfanda yetişen, sert kabuklu bir tür siyah üzüm

Birleşik Kelimeler: pembegemre

GERME

[isim]

  • Germek işi

[halk ağzında]

  • Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde

DENGE

[isim]

  • Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans
  • Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar

    Ruhsal denge.

  • Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması

    Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var, ne komünizm tehlikesi. - Ahmet Ümit

  • Ekonomik hayatın uyumlu düzeni

[fizik]

  • Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dengesi bozulmak
  • dengesini kaybetmek
  • dengeyi sağlamak

Birleşik Kelimeler: denge fiyatı, denge kalası, denge taşı, iç denge, kararlı denge, kararsız denge, toplumsal denge, arz talep dengesi, borçluluk dengesi, bütçe dengesi, elektrolit dengesi, ışınım dengesi, sahne dengesi

GEDME

[isim]

  • Gedmek işi

DÖNER

[sıfat]

  • Dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen

    Döner dolap

[isim]

  • Bir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap, döner kebap

    Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: döner ayna, döner kapı, döner kavşak, döner kebap, döner kule, döner sahne, döner sermaye, yaprak döner

ÖNDER

[isim]

  • Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef, alemdar

DÖNME

[isim]

  • Dönmek işi

    Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. - Tarık Buğra

  • Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse

[matematik]

  • Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Başka bir dindeyken Müslüman olan, mühtedi

Birleşik Kelimeler: dönme dolap, dönme ekseni, köşe dönmeci, baş dönmesi, kıl dönmesi