GÖMÜLTÜ ile Oluşan Kelimeler (GÖMÜLTÜ Kelime Türetme)
GÖMÜLTÜ harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. GÖMÜLTÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Gömültü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
GÖMÜLTÜ22
6 Harfli Kelimeler
GÖMÜLÜ21, ÖTÜMLÜ17
5 Harfli Kelimeler
GÖMÜT18, GÜMÜL14, GÜLÜT13
4 Harfli Kelimeler
GÖMÜ17, ÖLÜM13, TÜLÜ8
3 Harfli Kelimeler
GÖT13, GÖL13, ÖLÜ11, GÜM10, GÜL9, ÜTÜ7, MÜL6, TÜM6, TÜL5
TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)
-
Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma
Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Bu dokumadan yapılmış
Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim
MÜL (Kelime Kökeni: Farsça mul)
-
Şarap
Karşıyaka'da İzmir'in gülü / Seyran ediyor elinde mülü - Halk türküsü
TÜM
-
Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
Parasının tümünü kaybetti.
- Yarım olmayan, bütün, eksiksiz
Birleşik Kelimeler: tümamiral, tüm başkalaşma, tüm başlılar, tümgeneral, tüm kirpikliler, tüm sayı, tüm tanrıcı, tümevarım
- Tümsek
ÜTÜ
- Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
-
Bu araçla yapılan iş
Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü
TÜLÜ
- Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve
GÜL (Kelime Kökeni: Farsça gul)
- Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)
- Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği
Ata Sözleri ve Deyimler
- gül gibi
- gül gibi bakmak
- gül gibi geçinmek (veya yaşamak)
- gülleri yarılmak
- gülü seven dikenine katlanır
- gül üstüne gül koklamamak
- gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz
Birleşik Kelimeler: gülabdan, gülbahar, gülbank, gülbeşeker, gül böceği, gül böreği, güldeste, gülhatmi, gülibrişim, gülistan, gülkurusu, gül kurusu, gül rengi, gül suyu, gülşen, gül yağı, karagül, yabani gül, ayı gülü, Çin gülü, denizgülü, gün gülü, Isparta gülü, ipek gülü, Japon gülü, kır gülü, menekşe gülü, orman gülü, rüzgârgülü, yaban gülü, yayla gülü
GÜM
-
Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü
Kapı güm diye kapandı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- güme gitmek
- güme götürmek
- güm güm atmak
- güm güm etmek
ÖLÜ
- Hayatı sona ermiş, artık yaşamıyor olan, meyyit, morto, diri karşıtı
-
Ölmüş insan, mevta, meyyit, müteveffa
Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler. - Halikarnas Balıkçısı
-
Hayvan leşi
Tavuk ölüsü.
-
Gücü az, zayıf
Ölü kandil.
-
Çok durgun, hareketsiz
Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar. - Necati Cumalı
-
Etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan
Ölü bir konuşması var.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ölü gibi
- ölü gözü gibi
- ölü gözü kadar
- ölü gözünden yaş ummak
- ölümü gör (veya öp)
- ölüsü bile yetmek
- ölüsü ortada kalmak
- ölüyü güldürmek
Birleşik Kelimeler: ölü açı, ölü açımı, ölü dalga, ölü deniz, ölü dil, ölüdoğa, ölü doğum, ölü doku, ölüevi, ölü fiyatına, ölü helvası, ölü mevsim, ölü nokta, ölü örtü, ölü renk, ölü saat, ölü salı, ölü sessizliği, ölü sevici, ölü sezon, ölü soyucu, ölü top, ölü yatırım, ölü yemeği, ölü yıkama, ölü zaman, ölüsü kandilli, ölüsü kınalı
GÜLÜT
- Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar
ÖLÜM
-
Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, ebedî uyku, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat
Herhâlde padişah da annesi ve hemşireleri de dostlarının vakitsiz ölümüne karşı çok müteessir olmuşlardı. - Asaf Halet Çelebi
-
Ölme biçimi
Yanarak ölümü feciydi.
-
İdam cezası
Ölüme mahkûm oldu.
-
Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz
Zalimlere ölüm!
-
Sona erme, yok olma, ortadan kalkma
Küçük sanayinin ölümü.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ölüm Allah'ın emri
- ölüme koşmak
- ölüm gibi
- ölüm hak miras helal
- ölümle burun buruna gelmek
- ölümle öç alınmaz
- ölümle pençeleşmek
- ölüm ölüm de hırlamaya ne borcum var?
- ölümü göze almak
- ölümüne susamak
- ölümün soluğunu ensesinde duymak (veya hissetmek)
- ölüm var dirim var
Birleşik Kelimeler: ölüm cezası, ölüm dirim, ölüm döşeği, ölüm emri, ölüm fermanı, ölüm kâğıdı, ölüm kalım meselesi, ölüm korkusu, ölüm oranı, ölüm orucu, ölüm sessizliği, ölüm sigortası, ölüm sükûtu, ölüm tazminatı, bebek ölümü, beşik ölümü
GÖT
- Anüs
- Alt taraf, dip
- Kaba et, kıç, popo
Ata Sözleri ve Deyimler
- göt ister
Birleşik Kelimeler: götten bacaklı, tavukgötü, götün götün
GÖL
-
Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü
Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu. - Necati Cumalı
- Yapay su birikintisi
Ata Sözleri ve Deyimler
- göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar
- göl olmak
Birleşik Kelimeler: göl alası, göl ayağı, göl bilimi, göl kestanesi, artık göl, çöküntü gölü, dağ gölü, krater gölü
GÜMÜL
- Susam ve ekin demeti veya yığını
ÖTÜMLÜ
- Yumuşak
Birleşik Kelimeler: ötümlü ünsüz
GÖMÜ
- Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, define