GÖMLEKÇİLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

GÖMLEKÇİLİK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli GÖMLEKÇİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖÇMEK20, GÖKÇEK19, GÖMLEK17, ÇÖKMEK16, ÇÖMLEK16, ÖLÇMEK16, ÖKÇELİ15, GELMİÇ14, KÖLELİ12, ÖKELİK12, GEMLİK11, İMGELİ11, ÇELMİK10, İÇİLME10, ÇİLELİ9, İÇELLİ9, KLİKÇİ9, İKİLEM7, KİMLİK7, KEMLİK7, KELLİK6

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

İKİLEM

[isim]

[mantık]

  • İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
  • İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikilemde kalmak
  • ikileme düşmek

KİMLİK

[isim]

  • Toplumsal bir varlık olarak insanın nasıl bir kimse olduğunu gösteren belirti, nitelik ve özelliklerin bütünü

    Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi. - Reha Mağden

  • Kişinin kim olduğunu tanıtan belge, kimlik belgesi, kimlik kartı, tanıtma kartı, hüviyet
  • Herhangi bir nesneyi belirlemeye yarayan özelliklerin bütünü

Birleşik Kelimeler: kimlik belgesi, kimlik kartı, millî kimlik, öğrenci kimliği

KEMLİK

[isim]

  • Kötülük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemlik etmek

ÇİLELİ

[sıfat]

  • Çilesi olan, çok sıkıntı çekmiş olan

    Çileli başım.

  • Sıkıntılı

    Bizim meslek çilelidir. - Ahmet Ümit

[sıfat]

  • Çilesi bulunan, çilesi olan

KLİKÇİ

[isim]

  • Hizipçi

ÇELMİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Buğday ve başakla karışık iri saman

İÇİLME

[isim]

  • İçilmek işi

GEMLİK

[isim]

  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

İMGELİ

[sıfat]

  • İmgeye dayanan, imgesi olan

KÖLELİ

[sıfat]

  • Kölesi olan

ÖKELİK

[isim]

  • Öke olma durumu

GELMİÇ (Kelime Kökeni: Farsça gelmic, gelmuc)

[isim]

  • İri balıklarda kılçık durumunda olan kemik

ÖKÇELİ

[sıfat]

  • Ökçesi olan veya ökçesi yüksek olan, topuklu

    Ayaklarında kalın ökçeli kauçuk pabuçlar. - Attila İlhan

ÇÖKMEK

[nesnesiz]

  • Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak

    Toprak çökmek. Yol çökmek.

  • Üzerinde bulunduğu yere yıkılmak

    Tavan çökmek. Döşeme çökmek. Ev çökmek.

[-e]

  • Çömelmek

[-e]

  • Oturmak, birdenbire oturmak

    Soluk soluğa yere çöktü. - Falih Rıfkı Atay

  • Deve, sığır vb. olduğu yere oturmak

    Boz renkli bir kaya, tıpkı çökmüş bir hecin sırtını andırıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Şakak, avurt vb. içeri doğru girmek, çukurlaşmak

    Kadının yanakları daha fazla çöktü. - Halide Edip Adıvar

  • Basmak, yayılmak

    Geceleri bazen öyle bir sessizlik çöküyor ki muharebenin bu yerlerde olduğuna insanın inanamayacağı geliyor. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Sis, duman vb. inerek kaplamak

    Alaca karanlıklar çökerken köşk bahçesinin parmaklıklarında görünmektedir. - Salâh Birsel

[mecaz]

  • Sarsılıp dinçliğini yitirmek

    Şayet iradesiz bir adamsanız az zamanda çürüyüp çökmeniz pek mümkündür. - Refik Halit Karay

  • Tortu dibe inmek

[mecaz]

  • Son bulmak, yıkılıp dağılmak

    Bir gün vatan çöktü ve millî mabetler istila edildi. - Aka Gündüz

[-e]

[mecaz]

  • Yoğun bir biçimde duymak

    Mustafa Kemal'in içine ilk defa bu lisede vatan kaygısı çöktü. - Falih Rıfkı Atay