Göm ile Başlayan Kelimeler

GÖM ile başlayan 24 kelime bulunuyor. Başında GÖM olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde göm olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

GÖMLEKÇİLİK25, GÖMLEKLİLER22

10 Harfli Kelimeler

GÖMÜLDÜRÜK29

9 Harfli Kelimeler

GÖMLEKSİZ24, GÖMÜLEMEK23, GÖMLEKLİK20

8 Harfli Kelimeler

GÖMÜTLÜK23, GÖMLEKÇİ22, GÖMÜLMEK22, GÖMÜLEME22, GÖMLEKLİ19

7 Harfli Kelimeler

GÖMÜLÜŞ25, GÖMÜLTÜ22, GÖMÜLME21

6 Harfli Kelimeler

GÖMGÖK27, GÖMÜLÜ21, GÖMMEK18, GÖMLEK17

5 Harfli Kelimeler

GÖMÜŞ21, GÖM19, GÖMÜK18, GÖMÜT18, GÖMME17

4 Harfli Kelimeler

GÖMÜ17

GÖMLEK

[isim]

  • Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi

    Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon
  • Vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırı

    Don ve gömleği ile fırlamış erkekler kapıların önlerinde giyiniyorlardı. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Kitap kapağına geçirilen kap, kılıf

    İplik dikiş, karton kapak ve beş renkli kuşe gömlek içinde çıkacak olan ... kitaplığımızın en değerli eserleri arasında yer alacaktır. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf
  • Dosya kartonu
  • Memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar

[mecaz]

  • Göbek, batın

    İki gömlek yukarı dedesi filancadır.

[mecaz]

  • Basamak, kat, derece

    İki pehlivan yenişememiştir ama Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gömleğinden (veya gömlekten) geçirmek
  • gömlek değiştirmek
  • gömlek eskitmek

Birleşik Kelimeler: ateşten gömlek, don gömlek, kırmızı gömlek, yakasız gömlek, yedi gömlek uzak, deli gömleği, Frenk gömleği, yılan gömleği

GÖMME

[isim]

  • Gömmek işi
  • Defnetme, tedfin

    Kızı artık uyuduğu yere temelli gömmeye hazırlanıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

  • Mayalı, mayasız, yağlı veya yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi
  • Güzün veya kışın ekilen ekin

[sıfat]

  • Üzerinde bulunduğu yüzeyin içine gömülmüş olan

    Gömme banyo. Gömme dolap.

Birleşik Kelimeler: gömme ayak, gömme balkon, gömme banyo, gömme dolap, gömme kilit

GÖMÜ

[isim]

  • Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, define

GÖMMEK

[-e]

[-i]

  • Yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek
  • Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek

    Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı

[-i]

  • Bir cenazeyi kaldırmak

    Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söyledi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[-i]

  • Birinin cenaze törenine katılmak
  • Bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak

    Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

[mecaz]

  • Birinden daha çok yaşamak

    Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin.

GÖMÜK

[sıfat]

  • Gömülmüş olan, gömülü

GÖMÜT

[isim]

  • Mezar

GÖMLEKLİ

[sıfat]

  • Gömleği olan

    Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu. - Peyami Safa

GÖMEÇ

[isim]

  • Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri

GÖMLEKLİK

[sıfat]

  • Gömlek yapmaya elverişli (kumaş)

GÖMÜLME

[isim]

  • Gömülmek işi

    Org inledikçe yavaş yavaş kendimi kaybediyor, ağır bir rüya içine gömülmeye başlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin

GÖMÜLÜ

[sıfat]

  • Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
  • Batmış, kaybolmuş

    Denizin derinliklerine gömülü gemi.

GÖMÜŞ

[isim]

  • Gömme işi

GÖMLEKLİLER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Vücutları torba biçiminde ve yarı saydam, sert bir gömlekle örtülü, denizlerde yaşayan bir hayvan sınıfı

GÖMLEKÇİ

[isim]

  • Gömlek diken veya satan kimse

    Bunu, mahalledeki dikişçi kadın değil, maharetli ve şöhretli erkek gömlekçiler dikerdi. - Refik Halit Karay

GÖMÜLMEK

[nesnesiz]

  • Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak

    Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü. - Çetin Altan

[-e]

  • Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek

    Abdi Bey'e kalsa koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak. - Attila İlhan

[-e]

[mecaz]

  • Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak

    Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü. - Refik Halit Karay

[-e]

[mecaz]

  • Bir şeyin derinliğine inmek

    Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler. - Hüseyin Cahit Yalçın