GRİZUMETRE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
GRİZUMETRE harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli GRİZUMETRE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GRİZU13,
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
TERZİ (Kelime Kökeni: Farsça derzī)
-
Giysi biçip diken kimse, dikişçi
Bir şehrin yedi mahallesinde herkesin baş eğdiği bir terzi olmalıydım. - Attila İlhan
- Giysi dikilen yer, terzihane
Ata Sözleri ve Deyimler
- terzi kendi söküğünü dikemez
Birleşik Kelimeler: terzihane, kumaşlı terzi, kumaşsız terzi, erkek terzisi, kadın terzisi
ZERRE (Kelime Kökeni: Arapça ẕerre)
-
Çok küçük parçacık
Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti. - Ömer Seyfettin
- 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- zerre kadar
- zerresi (veya zerre kadar eseri) kalmamak (veya olmamak veya yok)
REMİZ (Kelime Kökeni: Arapça remz)
-
Simge
Acaba iki kişi oturup birtakım remizler mi düşündüler? - Sait Faik Abasıyanık
TEMİZ (Kelime Kökeni: Arapça temyīz)
-
Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı (I), pak, münezzeh, hijyen, hijyenik
Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok. - Adalet Ağaoğlu
-
Özenle yapılmış
Temiz iş.
-
Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan
Temiz araba.
- Ahlakça lekesiz, necip, nezih
- Sabıkasız
-
Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde
Temiz giyinmek.
Ata Sözleri ve Deyimler
- temiz bir dayak atmak
- temiz bir dayak yemek
- temize çekmek
- temize çıkmak
- temize havale etmek
- temiz iş altı ayda çıkar
- temiz tutmak
Birleşik Kelimeler: temiz kâğıdı, temiz kalpli, temiz kan, temiz pak, temiz para, temiz raporu, temiz yürekli, bir temiz, eli yüzü temiz, eteği temiz, kalbi temiz, yüreği temiz
TEİZM (Kelime Kökeni: Fransızca théisme)
- Tanrıcılık
GİRME
-
Girmek işi
Bu iyi bir şeydi ama yine de benim yüzümden böyle bir duruma girmesini istemiyordum. - Ayla Kutlu
Birleşik Kelimeler: koltuğa girme
GİTME
-
Gitmek işi
Uykusuzluğu ertesi gün ve daha sonraki günler de devam edince bir hekime gitme kararı aldı. - İhsan Oktay Anar
GEMRE
- Son turfanda yetişen, sert kabuklu bir tür siyah üzüm
Birleşik Kelimeler: pembegemre
GERİM
- Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği
GERME
- Germek işi
- Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde