GİYDİRMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GİYDİRMEK harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli GİYDİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GİYİM12, GİYME12, DERGİ11, GEDİK11, GİDER11, GİRDİ11, GEYİK11, YERGİ11, DEYİM10, GİRME10, GİRİM10, GERİM10, MİDYE10, DİKEY9, DİREY9, DEMİR8, DİKME8, DİKİM8, DİRİM8, YİRMİ8, DİREK7, DERİK7, KİRDE7, KREDİ7, YİRİK7, İRKME6, İRMİK6, KERİM6

İRKME

[isim]

  • İrkmek işi

İRMİK

[isim]

  • Sert buğdaydan elde edilen, taneleri iri, glütence zengin un

Birleşik Kelimeler: irmik helvası, Hint irmiği

KERİM (Kelime Kökeni: Arapça kerīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Soylu
  • Eli açık, cömert

[din bilgisi]

  • Allah'ın adlarından biri

DİREK

[isim]

  • Ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek

    Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır. - Salâh Birsel

  • Sütun

[mecaz]

  • Değerli, saygın, önde gelen kimse

    Evin direği babamdır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • direk gibi

Birleşik Kelimeler: ana direk, mum direk, orta direk, temel direk, bayrak direği, burun direği, can direği, çadır direği, elektrik direği, korner direği, telefon direği, telgraf direği, temel direği

DERİK

[isim]

  • Mardin iline bağlı ilçelerden biri

KİRDE (Kelime Kökeni: Farsça girde)

[isim]

[halk ağzında]

  • Genellikle mısır unuyla yapılan bir pide türü

KREDİ (Kelime Kökeni: Fransızca crédit)

[isim]

[ekonomi]

  • Borç ödemede güvenilir olma durumu

    Piyasada kredisi var.

[ekonomi]

  • Ödünç alınan veya verilen mal, para

    Kredi almada, senet ödemede, şunda bunda oldum olası kolaylık göstermişlerdir. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Güven, saygınlık, itibar

[eğitim bilimi]

  • Belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak bir yarıyıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kredi açmak
  • kredisi düşmek

Birleşik Kelimeler: kredi anlaşması, kredi kartı, kredi limiti, kredi mektubu, kredi sözleşmesi, açık kredi, bağlı kredi, dış kredi, emlak kredisi, kabul kredisi, konut kredisi, acil ihtiyaç kredisi

YİRİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yarık, yırtık

[sıfat]

  • Üst dudağı yarık olan (kimse)

DEMİR

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)

[sıfat]

  • Bu elementten yapılmış

    Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa

  • Bu elementten yapılmış parça

    Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri.

  • Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça

[sıfat]

[mecaz]

  • Güçlü, kuvvetli, sert

    O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık

[denizcilik]

  • Çıpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demir almak
  • demir atmak
  • demire vurmak
  • demir gibi
  • demir ıslanmaz, deli uslanmaz
  • demir nemden, insan gamdan çürür
  • demir taramak
  • demir tavında dövülür
  • demir üzerinde

Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri

DİKME

[isim]

  • Dikmek işi
  • Ahşap yapılarda pencere ve kapı yanlarına dikilen direklerden her biri

[mecaz]

  • Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk

[halk ağzında]

  • Ağaç, direk

[halk ağzında]

  • Fidan, yeni dikilmiş fidan

[denizcilik]

  • Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna

[matematik]

  • Dikey olan doğru veya düzlem, amut

Birleşik Kelimeler: orta dikme

DİKİM

[isim]

  • Dikme işi
  • Bitki dikme işi

    Çalışmalar tam bir yıl önce iki düzine kadar akasya fidanının dikimiyle başlamıştır. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: dikimevi, dikimhane

DİRİM

[isim]

  • Hayat, yaşam

    Ölüm burada bir sanatçının büyüsüyle yeniden dirime dönüşüyor. - Selim İleri

  • Yaşama gücü

Birleşik Kelimeler: dirim bilimi, dirim konisi, dirim kurgu, dirim suyu, ölüm dirim

YİRMİ

[isim]

  • On dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 20 ve XX rakamlarının adı

[sıfat]

  • İki kere on, on dokuzdan bir artık

    En az yirmi şiiri ezberimdeydi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: yirmi beşlik, yirmi binlik, yirmibir, yirmi milyonluk, yirmi yaş dişi

DİKEY

[sıfat]

[matematik]

  • Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi

    a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur.

[zarf]

  • Dik olarak

Birleşik Kelimeler: dikey geçiş

DİREY

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü, fauna
  • Bu hayvanların tanımını yapan eser