[ünlem]

• Azarlama sözü

  Seni gidi seni!

[sıfat]

[halk ağzında]

• Ahlaksız, pezevenk

[isim]

• Bir iş için harcanan paranın bütünü, masraf

  Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım. - Haldun Taner

• Binalarda ortak kullanımla ilgili atık suların merkezî kanalizasyona iletilmesini sağlayan boru hattı

[ekonomi]

• Gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılan harcamalar

  Giderleri karşılayabilecek gelir sağlanamamakta ve maaşlar ödenememektedir. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Yönelteç

  Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun! - Burhan Felek

[denizcilik]

• Komodorlara özgü çıması çatal biçiminde kesilmiş sancak, fors

[zarf]

• Yavaş yavaş, derece derece, gittikçe, tedricî olarak, tedricen

  Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]

[mantık]

• Bir tasarımdan ötekine geçerek, çıkarımlar yaparak, bir önermeden ötekine mantıksal bir yolla ilerleyip parçalardan bütünlüğü olan bir düşünce kuran (düşünce yolu)

[isim]

• Gidilmek işi

[isim]

• Gidermek işi

  Yabancı sözcükleri gidermede kesin bir anlaşmaya varılabilir mi? - Nermi Uygur

[isim]

• Gitme işi

  Başka bir gidişinde Cenova'da dok işçileri grevdeydi. - Necati Cumalı

• Gitme biçimi, tempo

  Bu gidişle ancak akşama varırız.

[mecaz]

• Tutum, durum, davranış

  Âdettir, genç kızlar girdikleri ailenin terbiyesine, gidişine ayak uydururlar. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

• gidiş o gidiş

[-e]

• Gitme işi yapılmak

  Çarşamba günleri okulla sinemaya gidilirdi. Oraya çocuğu götürürdüm. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• gidilmeyen yer senin değildir

[isim]

• Gidertmek işi

[-i]

• Ortadan kaldırmak, yok etmek

  Vapur sorar, yol öğrenir, merakımızı gideririz. - Sait Faik Abasıyanık

• Dindirmek

  Susuzluğunu giderdikten sonra açlığını da bastırmaya kararlı olduğu belliydi. - İhsan Oktay Anar

[sıfat]

• Kısa süre için var olan, kalıcı karşıtı

• Gitme durumunda bulunan, gitmek üzere olan

[mecaz]

• Ölmek üzere olan

  Ben gidiciyim. Benden sonra buralarda durma, çocukları al ve İstanbul'a ağabeyinin yanına git. - Erendiz Atasü

[isim]

• Giderilmek işi

  Bununla birlikte adamlara kürkler, postlar, kepenekler ve keçe çizmeler dağıtılarak gönülsüzlükleri giderilmeye çalışıldı. - İhsan Oktay Anar

[-i]

• Giderilmesine, ortadan kaldırılmasına yol açmak

[isim]

• Olayların durumu, işlerin gelişme biçimi

  Böyle ölçülü bir açıdan bakınca mahpushanede gidişat iyi sayılır. - Kerim Korcan

• Tutum, durum, davranış

  Kişilerin kim olduklarını, gidişatlarının nereye varacağını, doğru, yanlış hareketlerindeki sorumluluk derecelerini iyi biliyor. - Necati Cumalı