Gezi ile Başlayan Kelimeler

GEZİ ile başlayan 12 kelime bulunuyor. Başında GEZİ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gezi kelimesinin anlamı nedir? İçinde gezi olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

GEZİMCİLİK21

9 Harfli Kelimeler

GEZİCİLİK19

8 Harfli Kelimeler

GEZİNMEK16, GEZİLMEK16

7 Harfli Kelimeler

GEZİNİŞ17, GEZİLİŞ17, GEZİNME15, GEZİLME15, GEZİNTİ14

6 Harfli Kelimeler

GEZİ16

5 Harfli Kelimeler

GEZİŞ15

4 Harfli Kelimeler

GEZİ11

GEZİ

[isim]

  • Ülkeler veya şehirler arasında yapılan uzun yolculuk, seyahat
  • Gezmek, görmek, eğlenmek amacıyla yapılan yolculuk

    Kafile, rol alan şahıslar tarafından yapılan türlü oyunlarla geziyi tamamlar. - Ahmet Kutsi Tecer

  • Gezilip hava alınacak yer
  • Gezinti yeri

    İnönü gezisi. Taksim gezisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • geziye çıkmak

Birleşik Kelimeler: gezi yazısı, dış gezi, çalışma gezisi, iş gezisi

[isim]

[eskimiş]

  • Pamuk ve ipekle karışık dokunmuş hareli kumaş

    Yalnız omuz başlarını örten, kısa kollu, gezi gibi yarı sert kumaştan, yakasız bir yaz ceketiydi. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

GEZİNTİ

[isim]

  • Uzak olmayan bir yere yapılan gezi, tenezzüh

    O civarın bütün ahalisi oralara yayılarak akşamları gezinti yapmaktadırlar. - Ahmet Rasim

  • Kale duvarlarının iç tarafında kuleleri birbirine bağlayan dar yol

[müzik]

  • Bir çalgıyla belli bir parça çalmaksızın ezgiler çıkarma işi

[halk ağzında]

  • Evlerde oda kapılarının açıldığı aralık, koridor

[halk ağzında]

  • Sofa, balkon

Birleşik Kelimeler: gezinti yeri

GEZİNME

[isim]

  • Gezinmek işi, seyran

    Nuri'nin ustalıkla sardığı çift kâğıtlıdan içiyor, hayaller dünyasında gezinmeye başlıyordu. - Muzaffer Uyguner

GEZİLME

[isim]

  • Gezilmek işi

GEZİŞ

[isim]

  • Gezme işi

GEZİNMEK

[nesnesiz]

  • Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek

    Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu. - Peyami Safa

  • Belirli bir çevre içinde gezip durmak

    Bir akşam rıhtım boyunda geziniyordum. - Sait Faik Abasıyanık

[müzik]

  • Özellikle doğaçtan yapılan müzikte, ezgiyi belli bir makam anlayışı içinde değişik perdeler üzerinde çalmak, dolaşmak

GEZİLMEK

[nesnesiz]

  • Gezme işi yapılmak, dolaşılmak

    Bugün müzeler gezildi. Bu kılıkla sokakta gezilmez.

GEZİCİ

[sıfat]

  • Gezgin

    Gezici esnaf.

  • Halka yardım amacıyla hizmet götüren

Birleşik Kelimeler: gezici kütüphane, gezici topluluk

GEZİNİŞ

[isim]

  • Gezinme işi

GEZİLİŞ

[isim]

  • Gezilme işi

GEZİCİLİK

[isim]

  • Gezici olma durumu

GEZİMCİLİK

[isim]

[felsefe]

  • Aristotelesçilik