GEYŞA ile Oluşan Kelimeler (GEYŞA Kelime Türetme)
GEYŞA harflerinden oluşan 13 kelime bulunuyor. GEYŞA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Geyşa kelimesinin anlamı nedir? Geyşa ile başlayan kelimeler. İçinde geyşa olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
GEYŞA14
4 Harfli Kelimeler
GAYE10, EŞYA9
3 Harfli Kelimeler
ŞEY8, YAŞ8
2 Harfli Kelimeler
GE6, AŞ5, EŞ5, ŞE5, AY4, EY4, YA4, YE4
AY
-
Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz
Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!
- Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre
-
Yılın on iki bölümünden her biri, mah, meh
Mart ayı. Nisan ayı. Mayıs ayı.
-
Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre
Bu iş ancak üç ayda biter. Temiz iş altı ayda çıkar.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
- ay aydın, hesap belli
- ay gibi
- ay harmanlanmak
- ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
- ayı görmeden bayram etme
- ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez
Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları
- Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh
Birleşik Kelimeler: Ay tutulması
EY
-
Kendisine söz söylenilen kimse veya kimselerin dikkati çekilmek istendiğinde adın başına getirilen ve uzatılabilen bir seslenme sözü
Ey arkadaş!
-
Usanç anlatan bir seslenme sözü
Ey, artık çok oluyorsun!
YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)
-
`Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü
Yürü ya mübarek!
- Evet
Ata Sözleri ve Deyimler
- ya Allah
- ya Rabbi (veya Rab)
- ya sabır
- ya sabır çekmek
- ya ya ya şa şa şa
Birleşik Kelimeler: yalelli
-
Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz
Ya, bu adam kim?
-
Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz
Yetişirim diyorsun, ya yetişemezsen?
-
Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz
Biz de gelelim mi? -Gelin ya.
-
Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz
Bu, söylenecek söz mü? -Söylenir ya. Azıcık yardımcı olsa ya.
-
Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz
Sen geldin, ya Ahmet? Siz karnınızı doyurdunuz, ya ben ne yapayım?
-
Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde `hele, özellikle` anlamlarında kullanılan bir söz
O çocuğun terbiyesine, zekâsına, çalışkanlığına diyecek yok, ya inceliği. Fırtına kırdı, döktü, yıktı, ya o ağaçlara verdiği zarar.
-
Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz
Fena oğlan değildir, değildir ya, yalnız bu sarhoşluğu var. - Memduh Şevket Esendal
- Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya
Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya
YE
- Türk alfabesinin yirmi sekizinci harfinin adı, okunuşu
AŞ
- Yemek
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşını, eşini, işini bil
- aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
- aş taşınca kepçeye paha olmaz
- aş tuz ile, tuz oran ile
Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı
EŞ
-
Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri
Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin
-
Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika
Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır. - Zeyyat Selimoğlu
-
Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri
Güvercin eşini arıyor.
-
İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner
Briçte kuvvetli bir eş seçti.
- Kuma, ortak
- Arkadaş
- Döl eşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
- eş tutmak
Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi
ŞE
- Türk alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı, okunuşu
GE
- Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı, okunuşu
- Germanyum elementinin simgesi
ŞEY (Kelime Kökeni: Arapça şeyʾ)
-
Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz
İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor. - Halikarnas Balıkçısı
YAŞ
-
Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman, sin (II)
Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ
Kızımızı yetiştirdik bu yaşa getirdik. - Mahmut Yesari
-
Bir kurum, bir kuruluş, düzen vb.nin kurulduğundan bu yana geçen zaman
Yetmiş beş yaşına basan Türkiye Cumhuriyeti.
- Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... yaşını sürmek
- yaşı benzemesin
- yaşına başına bakmamak
- yaşında
- yaşından başından utanmamak (veya sıkılmamak)
- yaşı ne başı ne?
- yaşını başını almak
- yaşını bitirmek (veya doldurmak)
- yaşı yerde (veya toprakta) sayılası
- yaş ilerlemek
- yaş yetmiş, iş bitmiş
Birleşik Kelimeler: yaş baş, yaş dağılımı, yaş dönümü, yaş günü, yaş haddi, yaş sınırı, yirmi yaş dişi, olgunluk yaşı, zekâ yaşı
- Nemli, ıslak, kuru karşıtı
- Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze
-
Gözyaşı
Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Kötü
Bugün işler yaş.
- Zor
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaş akıtmak (veya dökmek)
- yaşını içine akıtmak
- yaş kesen baş keser
- yaşlara boğulmak
- yaş tahtaya (veya yere) basmamak
- yaşta kalmış kavat pabucu gibi
Birleşik Kelimeler: yaş çayır, yaş kesim, yaş pasta, yaş sebze, yaş üzüm, gözyaşı
EŞYA (Kelime Kökeni: Arapça eşyāʾ)
-
Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesneler
Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: beyaz eşya, ev eşyası, sandık eşyası
GAYE (Kelime Kökeni: Arapça ġāye)
-
Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenen şey, amaç, maksat
İnsanoğlunun gayesi ölmek değil, yaşamak ve galebe çalmaktır. - Mehmet Kaplan
GEYŞA (Kelime Kökeni: İngilizce geisha)
- Dansçı ve şarkıcı Japon kadını
- Özel olarak konuk ağırlamak için yetiştirilmiş Japon kadını