GEREKSİNMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

GEREKSİNMEK harflerini içeren 6 harfli 52 kelime bulunuyor. 6 harfli GEREKSİNMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ERGİME11, EGEMEN11, GİRMEK11, GERMEK11, GERMEN11, MİGREN11, NERGİS11, SERGİN11, SERGEN11, ERGENE10, ERİGEN10, KENGER10, ERSEME8, ESERME8, ESİRME8, ESKİME8, ESKRİM8, ESNEME8, ESRİME8, KERMES8, KESMEK8, KESMİK8, MİKSER8, MESKEN8, MESİRE8, MERSİN8, MENİSK8, RESMEN8, SİKMEK8, SİNMEK8, SERMEK8, SEMERE8, SEKMEN8, SEKMEK8, ERMENİ7, ERİMEK7, ERİNME7, ENEMEK7, EKSERİ7, İRKMEK7, KİRMEN7, KERİME7, KERKES7, KERMEN7, KESENE7, KESKİN7, KEMERE7, KEKEME7, NERESİ7, SİRKEN7, SEKENE7, EKENEK6

EKENEK

[isim]

  • Mezra

    Ekeneği, çayırları, alışverişi olan adamdır. - Memduh Şevket Esendal

ERMENİ

[isim]

  • Ermenistan'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan halk veya bu halktan olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Ermeni gelini gibi kırıtmak

ERİMEK

[nesnesiz]

  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

  • Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek

    Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak

[mecaz]

  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Utancından çok sıkılmak

[mecaz]

  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim

ERİNME

[isim]

  • Erinmek işi

ENEMEK

[-i]

  • İğdiş etmek

EKSERİ (Kelime Kökeni: Arapça eks̱erī)

[zarf]

[eskimiş]

  • Genellikle

    Ekseri kocaya varmamış kızlarda olduğu gibi Gülsen'de de tatsız bir bedbahtlık vardır. - Reşat Nuri Güntekin

İRKMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Birikmek
  • Tiksinmek

[eskimiş]

  • Biriktirmek, toplamak

KİRMEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Elde yün eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç

KERİME (Kelime Kökeni: Arapça kerīme)

[isim]

[eskimiş]

  • Kız evlat

KERKES (Kelime Kökeni: Arapça kerkes)

[isim]

[eskimiş]

[hayvan bilimi]

  • Akbaba

KERMEN

[isim]

[tarih]

  • Kale

KESENE

[isim]

[halk ağzında]

  • Sözleşme, yazılı anlaşma
  • Götürü veya toptan satış

    Şimdi bu, kesene işlerine girişiyor, mekteplere ekmek veriyor. Trabzonlu bir ortakla bir eskici koltukçu dükkânı işletiyor. - Memduh Şevket Esendal

KESKİN

[sıfat]

  • Çok kesici, iyi kesen

    Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Tiz (ses)

    Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Kırıcı, incitici

    En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Etkili, sert

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Kıvrak

    Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - Cahit Sıtkı Tarancı

[mecaz]

  • Hassas

[mecaz]

  • Dikkatli

[argo]

  • Zampara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keskin sirke küpüne (veya kabına) zarar
  • keskin zekâ keramete kıç attırır

Birleşik Kelimeler: keskin nişancı, gözü keskin

[isim]

  • Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri

KEMERE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri

KEKEME

[sıfat]

  • Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç

    Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal