GENELKURMAY Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

GENELKURMAY harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli GENELKURMAY kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GALYUM14, YEGANE12, GELMEK11, GERMEK11, GERMEN11, KURGAN11, LANGUR11, KURMAY10, KENGEL10, KENGER10, LENGER10, RENYUM10, REGLAN10, YUNMAK10, MEYANE9, MARLEY9, YENMEK9, YERMEK9, YELMEK9, KUMRAL8, MAKULE8, MANUEL8, MENKUL8, RULMAN8, YELKEN8, ELEMAN7, KERMEN7, KEMANE7, MEALEN7, REKLAM7, ARKEEN6

ARKEEN (Kelime Kökeni: Fransızca archéen)

[isim]

[jeoloji]

  • Kambriyumlardan önce oluşan en eski yer katı

ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)

[isim]

  • Öge

    Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi

  • Bir toplulukta çalışan insanların her biri

    Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi? - Ahmet Ümit

[matematik]

  • Kümeye ait varlıklardan her biri

Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı

KERMEN

[isim]

[tarih]

  • Kale

KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)

[isim]

[müzik]

  • Keman ve kemençe yayı

[müzik]

  • Bir tür halk çalgısı
  • Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç

[denizcilik]

  • Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım

Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane

MEALEN (Kelime Kökeni: Arapça meʾālen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Anlamca

    Yalvarsam, mealen iyilik de kötülük de dönücüdür diyen Yaradan'ın bu kanunu üzerinde düşünür müsün? - Emine Işınsu

REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)

[isim]

  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

  • Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam

KUMRAL

[isim]

  • Koyu sarı veya açık kestane rengi

[sıfat]

  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak

MAKULE (Kelime Kökeni: Arapça maḳūle)

[isim]

[eskimiş]

  • Çeşit

[felsefe]

[mantık]

  • Ulam

MANUEL (Kelime Kökeni: Fransızca manuel)

[sıfat]

  • Elle işletilen

[isim]

  • El kitabı

MENKUL (Kelime Kökeni: Arapça menḳūl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bir yerden bir yere taşınabilen (mal)
  • Ağızdan ağıza geçerek gelmiş, söylenegelmiş

    Kerameti kendinden menkul şeyhler gibi bu armağanlar onların eksik olan kabiliyetlerinin bir çeşit icazeti oluyor. - Haldun Taner

[isim]

[hukuk]

  • Taşınır

Birleşik Kelimeler: menkul kıymetler

RULMAN (Kelime Kökeni: Fransızca roulement)

[isim]

  • Mekanik ve elektrikli sistemlerde kayma sürtünmesi yerine bir yuvarlanma sürtünmesi sağlayarak enerji kayıplarını azaltmak için yataklar ile muylular arasına yerleştirilen parça

YELKEN

[isim]

[denizcilik]

  • Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü

    Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yelkenli

    Yelken yarışları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yelken açmak
  • yelken basmak
  • yelken dikmek
  • yelkenleri suya indirmek

Birleşik Kelimeler: yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni

MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)

[isim]

  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek

MARLEY (Kelime Kökeni: (marka adından))

[isim]

[mimarlık]

  • Yapılarda döşeme gereci olarak kullanılan plastik madde

YENMEK

[-i]

  • Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek

    Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Kazanmak, ütmek

[mecaz]

  • Tutmak, bastırmak

    Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

  • Yemek işine konu olmak

    Yemekler yenmiş. Bu meyve yenmez.

  • Aşınmak

    Ökçesi yenmiş ayakkabıların üstünde çamurlu paçaları lime lime sarkıyordu. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yenene içilene bakılmamak