GELİNBOĞAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GELİNBOĞAN harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli GELİNBOĞAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BALİĞ14, BELİĞ14, İBLAĞ14, OĞLAN13, GABON12, BİLGE11, BENGİ11, BELGİ11, GABİN11, GALON10, LONGA10, ONGEN10, ELGİN9, ENGİN9, GAİLE9, GELİN9, ABONE8, BALON8, BENLİ7, OLEİN6, ALENİ5

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

OLEİN (Kelime Kökeni: Fransızca oléine)

[isim]

[kimya]

  • Sıvı yağlarda ve margarinlerde bulunan oleik asidin bir esteri

BENLİ

[sıfat]

  • Ben (I) bulunan

    Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: püskürme benli

ABONE (Kelime Kökeni: Fransızca abonné)

[isim]

  • Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi
  • Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü

    Bu derginin üç bin abonesi var.

[sıfat]

[mecaz]

  • Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abone etmek
  • abone olmak

BALON (Kelime Kökeni: Fransızca ballon)

[isim]

  • Isıtılmış hava veya havadan daha hafif bir gazla doldurulan, atmosferde uçabilen, küre biçiminde araç
  • Hava veya gazla doldurulmuş, kauçuktan yapılan çocuk oyuncağı

    Hatırlattı bana, bir bayram sabahı / Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp ağlayışımı - Orhan Veli Kanık

  • Karnı yuvarlak ve şişkin, boynu dar cam kap
  • Karikatürde içi sözle doldurulan yuvarlak

[denizcilik]

  • Geriden gelen rüzgârdan yararlanmak amacıyla yatın ana direği üzerine çekilen üç köşeli, hafif yelken
  • Aslı olmayan söz, palavra

    Son cereyan (gülümsedi ve tavana doğru bakarak) hesapla kitapla ‘Genç Kalemler’in Selanik'ten salıverdiği balondur. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balon uçurmak
  • balon yapmak

Birleşik Kelimeler: balon balığı, balon lastik

ELGİN

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yabancı, gurbette yaşayan, garip

ENGİN

[sıfat]

  • Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi

    O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[isim]

  • Açık deniz

    Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Değer ve fiyatı düşük olan

    Engin mal.

  • Yüksekte olmayan, alçak (yer), ingin, münhat

    Engin olur bizim elin ovası / Yüksek olur yaylaların havası - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engin dallardan murt yememek

Birleşik Kelimeler: engin gönüllü

GAİLE (Kelime Kökeni: Arapça ġāʾile)

[isim]

[eskimiş]

  • Sıkıntı, dert, keder, üzüntü

    Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. - Ahmet Midhat

  • Uğraştırıcı iş, çekilmesi zor yük
  • İstenmeyen durum, baş belası

GELİN

[isim]

  • Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
  • Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelin almak
  • gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş
  • gelin eşikte, oğlan beşikte
  • gelin etmek
  • gelin gibi süzülmek
  • gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz
  • gelin gitmek
  • gelini ata bindirmişler "ya nasip" demiş
  • gelin olmak
  • gelin yazmak

Birleşik Kelimeler: gelin abla, gelin alayı, gelin alıcı, gelinboğan, gelin böceği, gelin çiçeği, gelinfeneri, gelin hamamı, gelin havası, gelinkuşağı, gelin kuşu, gelin otu, gelinparmağı, gelin teli

GALON (Kelime Kökeni: İngilizce gallon)

[isim]

  • Anglosaksonların kullandığı yaklaşık dört buçuk litrelik bir tür ölçü birimi
  • Çoğunlukla akaryakıt vb. sıvı maddeleri taşımada kullanılan, silindir biçiminde, metalden büyük kap

    Sonunda şarap galonunu başından aşağı boşaltıvermişti. - Sait Faik Abasıyanık

  • Boya sanayisinde kullanılan beş litrelik ambalaj

LONGA (Kelime Kökeni: İtalyanca longo)

[isim]

[müzik]

  • Türk müziğinde yörük özellik taşıyan oyun havası

ONGEN

[isim]

[matematik]

  • On açısı, on kenarı olan çokgen

BİLGE

[sıfat]

  • Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek (kimse), hakim

    Sokrates yalnız öğrettikleriyle değil öğretme yoluyla da örnek bir bilgedir. - Nermi Uygur

BENGİ

[sıfat]

  • Sonu olmayan, hep kalacak olan, ölümsüz, ebedî

Birleşik Kelimeler: bengi su

[isim]

[halk ağzında]

  • Ege ve Güney Marmara bölgesinin halk oyunlarından biri

BELGİ

[isim]

  • Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan
  • Şiar